Enkaz Altında Eğitim: Gazze’li Çocukların Savaşla Mücadelesi ve Dünyanın Yeniden İnşa Sorumluluğu

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Dünyanın dört bir yanında çocuklar okul çantalarını taşıyıp yeni eğitim yılına başlarken, Gazze’li çocuklar tamamen farklı bir manzarayla karşılaştı: Yıkılmış okullar, enkaza dönüşmüş sınıflar ve eğitim alanı olmaktan çıkıp yoğun şekilde yerinden edilmiş insanlarla dolu sığınaklara dönüşen okul bahçeleri. UNICEF ve UNRWA raporlarına göre, Gazze’de 650 binden fazla çocuk, okulların %95’inin tamamen ya da ağır şekilde tahrip edilmesi nedeniyle temel eğitim hakkından mahrum kaldı.

Ateş Altında Eğitim… Eşi Benzeri Görülmemiş Bir Yıkım

İsrail’in Gazze’ye yönelik devam eden saldırılarında eğitim altyapısını hedef alan bu sistematik yıkım, çocukların yalnızca sıralarını değil, daha fazlasını elinden aldı. Çocuk işçiliği, erken yaşta evlilik ve güvenli öğrenme alanlarının yokluğu gibi riskler keskin biçimde arttı. Eğitim sektörü ise binlerce kayıp verdi: Yaklaşık 18.000 öğrenci; 1.500’den fazla üniversite öğrencisi; 750 öğretmen; 230’dan fazla akademisyen Eğitim uzmanları, bu yıkımın modern tarihte eşi görülmemiş olduğunu belirtiyor; zira eğitim kurumlarının hedef alınması, Gazze’de yaşamın tüm temel unsurlarını yok eden geniş çaplı bir savaşın parçası.

Enkazın İçinde Tükenmeyen Bir Direniş

Göç, saldırılar ve ağır koşullara rağmen binlerce öğrenci eğitimlerine tutunmayı sürdürüyor. Savaş nedeniyle geçen yıl sınava giremeyen 2006 doğumlu 26 binden fazla öğrenci, bu yıl lise bitirme sınavlarına çevrim içi olarak başvurdu. Bu katılım, geleceğini enkazın içinden çekip alma kararlılığındaki bir neslin olağanüstü iradesini yansıtıyor. Öğretmenler de imkânsız görünen koşullarda eğitim vermeye devam ediyor; geçici alanlarda, büyük risklerle, yorulmadan ders anlatıyorlar. Bu tablo, insanî direncin en etkileyici örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.

Uluslararası Toplumun Acil Sorumluluğu

Gazze’de eğitim artık sadece temel bir hizmet değil; tüm bir nesli kurtarma mücadelesidir. Uluslararası toplumun acilen en az şu adımları atması gerekiyor: Yıkılan okulların yeniden inşası ve güvenli eğitim ortamlarının oluşturulması; Gazze’li öğrenciler için geniş kapsamlı burs programlarının hayata geçirilmesi; Kesintisiz eğitimi sağlamak için tablet cihazlar ve dijital öğrenme platformlarının temin edilmesi; Okullarda ve toplum merkezlerinde psikososyal destek programlarının finansmanı; Siyasetten bağımsız, şeffaf bir şekilde işleyen uluslararası bir eğitim fonunun kurulması; Yüksek eğitimli Filistin diasporasının bilgi ve uzmanlığından yararlanarak eğitim sisteminin yeniden inşasına katkıda bulunulması. Uluslararası kurumlar, Gazze’deki eğitim sisteminin ancak savaşın durması ve işgalin sona ermesi ile iyileşebileceği konusunda hemfikir. Sürekli bombardıman altında hiçbir eğitim sistemi ayağa kalkamaz.

Desteklenmesi Gereken Bir Direniş

Filistinliler, tüm felaket koşullarına rağmen olağanüstü bir dayanıklılık sergiledi. Toplumun toparlanması bir ya da iki nesil alsa bile, barış içinde yaşamalarına ve hayatlarını yeniden kurmalarına izin verildiği sürece bunun mümkün olduğu ifade ediliyor. Filistin eğitimine yönelik saldırılar uzun bir geçmişe sahip olsa da bugün yaşanan yıkımın ölçeği hiç olmadığı kadar büyük; bu durum, bütün bir neslin eğitim hakkını hedef alan geniş kapsamlı bir savaşın parçası olarak görülüyor.

Sonuç

Gazze’de eğitimin korunması sadece yerel bir sorumluluk değil, küresel bir insani görevdir. Okulların yeniden inşası, öğrencilerin akademik ve psikolojik olarak desteklenmesi ve lise mezunları için eşit fırsatların sağlanması, bir halkın geleceğini korumak adına hayati önem taşıyor. Tüm yıkıma rağmen Gazze’li çocuklar, eğitimin enkazın altından yeniden filizlenebileceğini her gün kanıtlıyor. Ancak bu umudun gerçeğe dönüşebilmesi için dünyanın onlarla durması şart.