Yanan Bir Avrupa
Temmuz ayı, Avrupa için oldukça zor geçiyor. İnsanların birçoğu, nefes almakta dahi zorlandığını dile getiriyor. Yetkililer, yaşlılar için dışarı çıkmama uyarısında bulundu. Diğer tarafta ise, ülkemizin vazgeçilmezi ormanlarımız yok oluyor.
Sıradan bir Temmuz ayı olmadığı gözler önünde. Değişen dünya ikliminden kaynaklı sıcaklıklar artık büyük bir tehdit unsuru.
Avrupa, bu yıl kendi tarihinin en sıcak yıllarından birini yaşıyor. Sevilla'da ölçülen sıcaklık 48,3° idi. Bu sıcaklıklar, insan yaşamının dengesini altüst edecek seviyede. Londra’da sağlık alanlarında sıcaklık nedeniyle problemler yaşanıyor. Paris’te ise metro seferleri iptal edildi. Hollanda’da ve Almanya’da geçici olarak okullar tatil edildi.
Ülkemiz İçin Büyük Tehdit
İşin kötü tarafı ise, bizlere her ne kadar bu sıcaklıklar olağandışı gelse de, her geçen yazın bir öncekini aratacağı dile getiriliyor. Bu nedenle, devletlerin iklim krizine yönelik daha hızlı kararlar alabilmesi şart hâline geldi.
Bizler de bu sıcaklardan dolayı çok kötü görüntülerle karşı karşıya kalıyoruz. Haziran sonu Menderes’te başlayan yangınlar, Muğla, Antalya, Hatay ve Adana’da da kendini gösterdi.
Bazı yangınlar için sabotaj şüphesi bulunuyor. Bu tür olaylara karışan, ormanlarımızı yakan kişilerin hukuken en üst dereceden ceza almaları gerekiyor.
Birleşmiş Milletler’in yayımladığı son raporda, ülkemizin iklim krizinden en çok etkilenecek 5 ülkeden biri olacağı belirtiliyor. Böylesine zor bir dönemde, bizler de elimizden geleni yapmalıyız. Vatandaş olarak, piknik alanlarında geride pet şişe dahi bırakmamamız gerekiyor.
Elbette, devlet olarak da bu krizi yakından takip etmeli ve yaşananlara erken önlem almak zorundayız. Yangın söndürme uçaklarını artırmak, yine işin basit çözümlerinden biri. Olayların büyüyeceği, her geçen yazın daha büyük tehdit olacağı gözler önünde…
Geriye kalan tek şey: mücadele etmek.