Asıl sorun Batılılaşan zihinler!
Bir dostumu ziyarete gittim. Kendisi yerinde yoktu. Yeğenim gibi gördüğüm oğlu Murat bırakmadı, çay, kahve muhabbet derken konu işlerden açıldı.
Kendisi reklam ajansı işletiyor. İşlerinin iyi olduğunu biliyordum.
Murat; İşlerin hayli düştüğünü, yılın başından bu yana kötü seyrettiğinden bahsetti.
Neden yurt dışına açılmadığını sordum. Avrupa'da işlerinin daha iyi olup olmayacağını da...
Bir kardeşinin ABD'de yaşadığını ve batıda gidip gezmediği ülke kalmadığını aktardı.
Fakat oralarda da durumun bizden çok iyi olmadığını anlattı.
Bir arkadaşından örnek verdi
"Arkadaşım Avrupa hayranıydı. Burada işi fena değildi. İşini dağıttı ve bir şekilde Almanya'ya gitti. İlk günlerde telefonla görüştüğümüzde Avrupa'ya ilk defa gitmenin heyecanıyla 'Burası ne güzel yer. Bizden 50 yıl ilerdeler' diyordu. Birkaç ay sonra görüştüğümüzde geri döneceğini ve burada hiçbir şey yapılmaz dediğini soyledi. Bazılarının soylediği gibi bir ayda araba, üç ayda ev, bir yılda yazlık alınmıyor abi, bunların hepsi yalan algılar."
Uzun zamandan beri iktidar muhalifi kesimlerin sosyal medya üzerinden algılar yaparak "Türkiye bir mühendis kaybetti v.s. söylemlerin saha da hiç bir gerçekliğinin olmadığını tecrübe edenler gayet iyi biliyor aslında.
Maalesef ülkemizde iktidar düşmanlığı, bazı kesimler tarafından 'Devlet düşmanlığına evrilmiş durumda'
Kör bir batı hayranlığı uğruna devletimizin sağladığı birçok hizmeti yok sayarak algı yapmaktadırlar. Elbette bu yalın bir kör cehalet değil. Batıdan fonlanan siyasetçi, gazeteci, yazar, sanatçı profillerinin çıkarları uğruna bilinçli şekilde bir dezanformasyon yaptıkları biliniyor.
Koltuk uğruna her gittiği ülke de, ülkemizi şikayet eden ezik siyasetçi müsveddelerinin varlığı aşikardır.
Bununla birlikte, bu dezanformasyon dan etkilenen gençlerimizin olduğu da muhakkak.
Gercek şu ki; Dünyanın hiçbir yerinde üretmeden ve çalışmadan yaşamak mümkün değil.
Ülkemizin her konuda mükemmel olduğunu söylemek elbette yanlış olur. Gerek demokrasimizde gerekse ekonomimizde ve sosyal devlet anlayışımızda birçok eksikler ve yetmezlikler var. Bunu biliyoruz çünkü içinde yaşıyoruz.
Ne var ki; Bu ülkenin bir ferdi olarak eksikleri tamamlamak için çaba harcamak ve noksanların giderilmesi için gayret etmek yerine, ülkemizin gençlerini batıya yönlendirmek, her fırsatta batıya öykündürmek gaflet ve delalet olsa gerek.
Madem batıyı model olarak alıyorsunuz. Haydi buyrun bakalım;
"Savaştan çıkan Japonya böyle yapmadı!
Savaştan çıkan Almanya insanlarına başka ülkelere gitmelerini salık vermedi.
Hiçbir siyasetçi yokturki, başka ülkelerin medya kanallarında kendi ülkesini şikayet etsin!
Yabancı ülkelerin misyon şeflerine "Bizi yalnız bıraktınız" desin!"
Bugün seyahatteydim ve İstanbul'a yeni döndüm. Gündemi takip edemedim. Uzun süreden beri zihnimde olan bu konuyu yazmak istedim.
Hülasa; Ülkemizin sorunu "Beyin göçü değil, Zihin göçüdür" vesselam...