İSLAM ORDUSUNUN AYAK SESLERİ

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

İsrail Terör Örgütünün, Katar’da barış görüşmeleri için ABD tarafından davet edilen HAMAS liderlerine yaptığı bombalı saldırı İslam dünyasını harekete geçirdi.

Gazetemizin bugün manşetine taşıdığı “Ortak İslam Ordusu” fikri İslam ülkeleri liderleri tarafından “Acil” çağrısıyla dillendirilmeye başlandı.

Geçtiğimiz gün Irak Başbakanı Sudani tarafından yapılan çağrıyla başlayan süreç, bugün İran’lı yetkili tarafından dile getirildi.

Katar Başbakanı El Sani “Artık ABD şemsiyesinin güvenliklerini sağlayamadığını ve ABD’nin kendilerini İsrail’e sattığını açıkça ifade etmesinin ardından, diğer körfez ülkelerinden de benzer söylemler ve Katar’a destek mesajları gelmeye başladı.

İsrail’in, Gazze’ye yaptığı soykırımın başladığı günden bu yana liderlerle baş döndüren bir diplomasi trafiği başlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve  İslam coğrafyası ülkeleri arasında mekik dokuyan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, aslında bu birliğin oluşması için en başından büyük bir mücadele içindeydi.

ABD ve Batılıların vicdanına mahkum olmanın esaret ve zilletten başka bir şey kazandırmayacağını, Ortadoğu olarak adlandırılan İslam coğrafyasının tek kurtuluş yolunun “Ortak Nato, ortak para birimi ve ortak ekonomi birliği” olduğunun altını ısrarla çizildi.

Erdoğan, katıldığı her toplantıda, uluslararası toplantılarda BM’nin, dünya barışını ve adaleti sağlayamayacağını “Dünya beşten büyüktür” Mottosuyla haykırdı.

Batılıların kurduğu tüm uluslararası oluşumlar sadece batının çıkarlarını korumak üzerine inşa edilmişti. Sadece batının değil, en çok da İsrail terör örgütünün yayılmacı emellerini korumaya yönelikti.

712 gün den bu yana Gazze özelinde Filistin topraklarında yaşanan katliam ve soykırıma karşı somut hiçbir önleyici tedbir alamayan BM ve batının demokratik örgütleri, kınamanın ötesinde bir karar çıkartamadı.

İsrail, 7 Ekim’den bu yana 7 İslam ülkesine saldırdı!

“Filistin, Lübnan, İran, Suriye, Yemen, Katar ve Tunus!”

Tüm bunlara rağmen Siyonist katillerden desteğini kesmek bir yana, her yaptığı kanlı saldırı sonrası sınırsız desteğini yineleyen bir ABD ve bazı batılı ülkelerden adalet dağıtmasını beklemek tabi ki aptalca hatta ahmakçadır!

Körfez ülkeleri an itibarıyla bunu yaşayarak tecrübe ettiler.

Katar’a yapılan saldırı, İsrail’in ve sadık müttefiki ABD’nin asla güvenilmez olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı.

Daha yılın başında körfez ülkelerine giderek 3.2 Trilyon dolar haraç kesen ABD Başkanı Trump’ın, İsrail’in Katar’a saldırısı sonrasında yaptığı açıklama ve kullandığı muğlak dil, aslında İsrail Terör Örgütünün tüm saldırıları ve soykırımında asıl planlayıcı olduğunu ortaya seriyor.

Filistin topraklarını tamamen ele geçirip “İlhak” etme ve Gazze’yi insansızlaştırarak kendi keyiflerine göre bir turizm ve günah şehri yapma planı sadece katil Netanyahu’nun değil, Trump’ın da fikridir ve bu kanlı proje bir “ABD-İsrail” ortaklığıdır.

Gazetemizin manşetinde belirttiğimiz gibi, Merhum Erbakan hocanın yıllar önce ısrarla vurguladığı hakikat bugün zuhur etmiştir.

“İsrail ancak güçten anlar, İslam ordusu kurulmalıdır, ortak para birimine İslam dinarına geçmeliyiz, ortak ekonomik Pazar kurulmalıdır” sözleri ayan beyan bir mecburiyet olmuştur.

İslam coğrafyasından yükselen ortak ses, en kısa süre de uygulamaya alınmalı ve ortak İslam Ordusu derhal kurulmalıdır.

Mısır’ın, Katar’ın, Suudi Arbistan’ın, Kuveyt, BAE, Türkiye ve diğer tüm islam coğrafyasının bekası ve kaderi ortaktır.

Müslümanın Müslümandan başka dostu yoktur ve olmayacaktır.

Vesselam…