Savcı cinayeti ve cezalar!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

19 yaşındaki bir psikopat uyuşturucu bağımlısı (iddia), İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan’ı boğazını keserek öldürdü. Bu tekil bir olay değil. Aile, ahlak ve erdem mefhumunun toplumsal bir yozlaşmaya doğru evrildiğinin göstergesidir.
Açık konuşayım; Bu büyük bir milli güvenlik sorunudur.

Sokaklarımız artık eğitimden nasibini almamış, ahlaktan bihaber, vicdanı körelmiş, şiddeti yaşam biçimi sanan, mafya dizilerinden etkilenen bir güruhun istilası altında. Uyuşturucunun, kolay paranın, sahte kabadayılığın pençesinde kıvranan, insani değerlerden kopmuş, hayvani içgüdülerle hareket eden, merhameti unutan, acımayı bilmeyen bir yaratık türüyle karşı karşıyayız!
Özellikle son aylarda ivme kazanarak artan cinayet vakalarının arka planında "Cezasızlık algısı" olduğunu daha bir hafta önce yazmıştım.
Çok net söylüyorum, çok sarih ve apaçık!
"Kısas yasasına geçilmelidir!"
Bunun adına ister idam deyin, ister gaz odası isterseniz elektrikli sandalye!
Yahu arkadaş; Bir başkasının canına kıymış, kanını dökmüş, hayallerini, umutlarını, yaşamını bitirmiş bir alçağın yaşaması neden gereksin ki, benim ödediğim vergiyle niçin yiyip içsin, yahu neden nefes alıp versin ki, neden?!
Avrupa'dan ithal ceza hukuku ile psikopat canilerle baş edemezsiniz!
Bugün bir savcıyı öldürmeye kadar varan pervasızlığın ve cesaretin kaynağı cezasızlık algısı değil de nedir?
Katilin uyuşturucu bağımlısı olması mı?
Hayır, tabiki hayır!
İçinde öldürme arzusu ve insan nefreti biriktiren, merhametten nadibini almamış bu caniler uyuşturucu bağımlısı olmasa da cinayet işleyecektir. Çünkü içinde var, ruhu bozuk, kanı bozuk ruh hastaları!
Bakın bu mesele öyle basit bir şey değil.
Bu artık bir milli güvenlik ve beka sorunudur.
Hergün ama hergün bir kaç cinayet haberi izliyoruz. Toplumda korku ve endişeye sebep oluyor.
Çocuklarımızı oyun parkına bile çıkarmaya korkuyoruz.
Artık buna bir son vermek elzemdir.
Katilleri asın kardeşim, asın gitsin bu şerefsizleri!
İpte köpek gibi bağırarak can versin alçaklar!
Cana kıyan bir katil idam edildi diye kimse hesap sormaz!
Cezalar caydırıcı değil demekten dilimizde tüy bitti.
Sayın adalet Bakanı üzerinde çalıştıklarını söylüyor.
Tamam iyi de, bir an önce hayata geçirmek gerek.
Ülke de bir avuç çeteleşmiş katil sürüsünün topluma yaydığı korku iklimine son vermek gerekir.
Bunu yapmanın tek ve en kısa yolu Kısastır.
Dişe dişe, kana kan!
Devlet kadife eldivenini çıkarıp çelik yumruğunu katillerin, hırsızların, yolsuzların, tecavüzcülerin, sapıkların kafasına balyoz gibi indirmeli ve halka varlığını hissettirmelidir.
Suça ve ahlaksızlığa teşvik eden televizyon dizileri derhal yayından kaldırılmalı ve sıkı bir denetime tabi tutulmalıdır.
Hapisahane şartları çok daha fazla ağırlaştırılmalı ve suçlulara gün yüzü gösterilmemelidir. Gerekirse en ağır madenlerde köpekler gibi çalıştırılmalı, elleri patlayıncaya kadar balyozla taş kırdırılmalı, yaşadığı her gün cehennem hayatına çevrilmeli, ölmekten beter edilmelidir.
"Suça sürüklenen çocuk" kavramı hukuk literatüründen çıkartılmalıdır. Suç işleyecek güç ve kuvveti olan birisi çocuk değildir.
Hapishaneler otel rahatlığında istirahathane olmaktan çıkartılmalı, en ağır şartlara haiz olan hücre tipi cezalandırma mekanları olmalıdır.
Özetle; Suç işlemeye meyyal kişilerin hapishane adını duyduğunda yürekleri korkuyla titremeli, sokak diliyle, arkaları üçbuçuk atmalı!
Polisin yetkileri artırılmalı ve suçlulara müdahale esnasında elleri güçlendirilmelidir.
Adalet mefhumu toplumun en çok ihtiyaç duyduğu ve toplumu ayakta tutan en temel olmazsa olmazdır.
Bunun zedelenmemesi çok önemlidir.
Yok öyle "Kader mahkumu" falan teraneleri!
Ne kader mahkumu lan, kader sana git başkasını öldür mü diyor kepaze herif!
Suç işlemek kader değil tercihtir.
Herkes kendi tercihinin bedelini ödemek zorundadır.
Ceza suçun misli olursa adalet olur.
"Öldürdüysen öldürülürsün" bu kadar basit!
Bunu yapacak olan devlet ve kanunlardır.
Şahısların intikam alma veya adaleti kendileri sağlama hakkı yoktur.
Devletin ise adaleti tecelli ettirme vazifesi vardır. Tabi ki gerçek adaleti!
Vicdanları mutmain kılacak adaleti...
Birileri "Demokrasi, çağdaşlık, mahkum hakları" diye yırtınacak mı?
Bu kimin umurunda!
Hadi sıkıyorsa bu martavalları şehit edilen savcının ailesine, çocuklarına anlatsınlar!
Son söz; Yaşasın katiller için idam!