Ekonomiden vuruyorlar!

Vatandaşın birinci gündem maddesi ekonomi.
Sürekli artan fiyatlar ve artan fiyatlar karşısında tutunamayan maaş zamları vatandaşın cebine, mutfağına ve sosyal yaşantısına olumsuz olarak yansıyor.
Aklı selim düşünen herkes ülkemizin içinden geçtiği sürecin ne kadar kritik bir dönemeç olduğunun farkında.
Bir yanda sınırlarımız da gelişen hadiselere karşı hamleler üretmek için türlü stratejiler oluşturma çabaları, öte yandan bazı kesimler tarafından "Dış güçler" tanımıyla istihaze edilse de, ülkemizi ve milletimizi bir kaşık suda boğmak isteyen düşmanlarımızın hem içerde hem dışarda ellerine geçirdikleri her fırsatı ganimet bilerek saldırması, devletimizi ve hükümeti tabi olarak savunma ve güvenlik temelli politikaları öncellemek zorunda bırakmaktadır.
Daha birkaç gün önce orman yangınlarını konuşuyorduk.
CİA ve Mossad aparatı olan FETÖ terör örgütünün elemanları tarafından ormanların birçoğunun doğal yanginlar olmadığını bilakis kundaklama yoluyla kasten çıkarıldığını kamera görüntüleri ile gördük.
Yine aynı örgütün ekonomi yapılanmasında yer alan bir marketler zincirinin sahibinin ağzından çıkan "Milyonlarca ceza yesem bile enflasyonu yükseltmek için fiyatları yükseltirim. Malım mülküm cemaate (Terör Örgütüne) feda olsun" şekildeki itiraf niteliğindeki sözlerini dinledik.
Vatandaşın sofrasında ki lokmayı elinden alarak devlete ve hükümete karşı kışkırtmak, kaos çıkartmak için her yolu deneyen bir iç düşman ve bu hainlere her türlü desteği sağlayan ABD-İsrail gizli servislerinin amacının ne olduğu konusunda eminim hiç kimsenin bilgi eksikliği yoktur.
Adamlar açık açık içinde yaşadığımız coğrafyayı ele geçirmek ve halklarını köleleştirmek maksatlı 50 yıllık plan, projeyle saldırıyor!
Vatandaşın büyük resmi görmesi gerek. 
Ekonomi bağlamlı zor bir süreçten geçtiğimiz vakidir.
Ancak; Yukarda saydığım ve sayamadığım onlarca parametrenin zaten zayıf olan ekonomimiz uzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu görmemiz gerek.
40 yılı aşkındır süregelen terör belasına aktardığımız kaynak 2 Trilyon doların üzerinde bir rakamı oluşturuyor.
Bu rakam mevcut milli bütçemizin kaç katı varın siz hesaplayın!
Açıkçası; Mevcut ekonomik koşullardan ben de dahil hiç kimsenin memnun olmadığı açıktır.
Hele hele, emekli, işçi ve memur kesiminin aldığı maaşın daha ayın yarısına gelmeden eridığide malumdur.
Fakat; Her türlü tezgah, kirli oyun ve saldırıya karşı mücadele veren devleti ve hükümeti anlamak ve destek olmak zorundayız.
Bu, çocuklarımıza, güçlü ve onurlu bir ülke bırakmak için katlanmamız gereken bir süreç, onların bekası için sabır göstermek suretiyle  ödememiz gereken bir bedeldir.
Öte yandan: Devletimiz denetim mekanizmaları çok sıkı şekilde çalıştırarak bu nevi manipülatif algılara taviz vermemlidir.
Hususen, vatandaşın hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak vergi konusunda daha adil bir uygulama ortaya koymalıdır.
Kartellerin ve holdinglere sıkı şekilde vergi denitimini artırmalı, çok kazanandan çok, az kazanandan gerekiyorsa hiç vergi almamalıdır.
Bu şekilde vatandaşın aidiyet ve adaket duygusu tatmin edilmelidir.
Bir başka husus adli cezalar!
Yıllardır yazıyorum, ve çeşitli platformlarda konuşuyorum: "Cezalar yetersiz ve caydırıcı değil!"
Suçu gerçek manada önlemek icin idam cezasının uygulanması şart!
Sair "Hırsızlık, gasp, taciz, dolandırıcılık ' gibi konularda cezalar en az 20 yıl hapisle cezalandırılmalı ve "İnfaz ve indirim yasası" kaldırılmalıdır.
Suçlu 10 yıl hapis cezası almışsa 10 yıl yatmalı.
Aksi halde ne suçu ne de suçluları engellemek mümkün olmayacaktır.
Vesselam....