Özgür Özel nereye koşuyor?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

CHP'li belediye başkanları yolsuzluk, rüşvet, irtikap ve terör suçu işledikleri iddiasıyla gözaltına alınıyor.
Elbette delilleriyle, tanıkları ve itirafçıları olduğu halde yapılıyor tüm bu işlemler.
Bir tanesi var ki videosunu seyretmeyen kalmamıştır.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, son anda artık kamuoyundan gerçeği gizleyemeyeceğini anladığı için olsa gerek kabullenmek zorunda kaldı.
Ancak gözaltıların ilk günü yine başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere AK Parti'ye ve yargı mensuplarına parmak sallayıp durdu!
Tıpkı diğerlerinde olduğu gibi.
Sonra baktı ki, olayın gerçekliği ayyuka çıktı, kabulleniverdi.
Tutuklanan belediye başkanları hakkında hazırlanan iddianamelere ve haklarındaki suçlamalara bakıldığında, CHP büyük bir hırsızlık ve yağma sarmalında boğuluyor.
CHP'li yazar çizerlerin ve seçmeninin tüm bu olanlar karşısında ürettiği politik söylemler halk nezdinde iflas etti. Kendilerini savundukları tek cümle "AK Partili belediyelerde rüşvet yok mu? Onları neden tutuklamıyorlar?"
Öncelikle şunu tüm samimiyetimle söyleyeyim: AK Partili belediyeler hakkında soruşturma yapılmıyor algısı tamamen yalan bir algı.
Geçtiğimiz gün yayınlanan bir belge de, soruşturma geçiren AK Partili belediye sayısı CHP'den daha fazla!
Bunun içerisinde tutuklananlarda var. 
Sorun şu ki; AK Parti ve seçmeni hırsıza karşı sıfır tolerans gösterdiği için hırsızlar lehine sokaklara çıkacak kadar erdemsiz değil!
Evet!
Rüşvet yiyerek milletin malını götürenleri savunmak erdemsizlik ve haysiyetsizliktir!
Özgür Özel'in yaptığı tam bir tutarsızlık!
Akıl almaz sözleri, hakaretleri ve yaptığı eylemler CHP'ye iktidar getirmez.
Mısır'ı göstererek darbe imasında bulunmak akıl dışı bir stratejidir. Bu sözleri yakın bir gelecekte hukuki açıdan başını çok ağrıtacaktır. Cezai mesuliyeti olan sözler bunlar.
Hakkında soruşturma başlatılan her belediye başkanına kefil olmasının hiçbir hukuki ve sosyal geçerliliği yoktur. Bu sözlerle ancak CHP'li kitleyi kandırabilir. Bu kitle zaten kanmaya hazır bir kitledir. Zira, aklı selim CHP seçmenini tenzih ederek, içerisinde yürekleri Erdoğan'ın şahsında islam nefretiyle kabarmış bir güruhun da bulunduğu bir kitledir bahsini ettiğim.
Zaman zaman sosyal medyada örneğini görüyoruz, toplu ulaşım araçlarında veya çesitli ortamlarda başörtülü ve çarşaflı hanımlara ağza alınmayacak hakaretlerle saldıran psikopat ruh hastalarının tümünün CHP taraftarı olduğu ortaya çıkıyor.
Bu bir tesadüf değil!
Yakın tarihimizde binlerce başörtülü öğrencinin okuma hakkını gaspedende bu zihniyetti!
CHP'li belediyeler neden tutuklanıyor?
Bu sorunun cevabı bağımsız yargının şerefli savcılarının dosyasında mevcuttur ve yargılamalar başladığında şu anda zanlıları savunanları utandıracak gerçekler bir bir ortaya çıkacaktır.
Eski bir atasözümüz CHP'nin içinde bulunduğu ruh halini şöyle tanımlar: "Yavuz hırsız ev sahibini bastırır!"
CHP'nin ve Genel Başkanı Özgür Özel'in yürüttüğü siyaset tam bir fiyaskodur. Ülkenin gündemini işgal ediyor ve ülkeye zaman kaybettiriyor.
CHP içerisinde aklı selim dostlarımla gorüştüğümde onlarda bu gidişattan çok kaygı duyuyor.
Birisinin lafı aynen şöyle "Özgür Özel, İmamoğlu'nu öyle hararetli savunuyor ki, bunun dostluktan başka sebepleri de olması gerek. Suç işlemişse cezasını çekecek elbette. Özel niye bu kadar gocunuyor anlamış değiliz. Yahu bu partiyi İmamoğlu kurmadı ki!"
CHP'nin gündemi hileli kurultay gibi kendi iç meseleleri ve belediye başkanlarının yolsuzluk iddialarıyla uzun süre meşgul olacak belli ki!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde ise ülke ekonomisini yeniden eski ihtişamlı günlerine döndürmek ve etrafımızda gelişen dış tehditlere karşı savunma hattımızı güçlendirmek gibi hayati meseleler var.
CHP'den beklenen tek şey "Gölge etmesin başka ihsan istemez!"
Görelim bakalım daha neler yaşanacak..