Makam muhterisliği!
Kıymeti kendinden menkul zatın biri mangalda kül bırakmadan konuşuyor.
İçinde birikmiş nefretini kustuğunu zannediyor ama aslında kendisini o televizyon kanalına çıkartanların istediği cümleleri kuruyor.
Güya ekonomiyi eleştiriyor. Tabi başka şeyleri de. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetinin yaptığı her icraatı eleştiriyor. Müçtemilatında ne varsa hepsini döküyor.
Bahsettiğim şahıs, AK Parti hükümetlerinde yıllarca bulunmuş, çeşitli mevki ve makamlarla iltifatlandırılmış ama ne zaman ki o mevkilerden azad edilmiş, iste o anda içerisinde zaten var olan haset tohumları filizlenerek tüm ruhunu ayrık otu gibi sarmış şürekadan sadece birisi!
Bunlardan çok var!
Evvel zaman içinde en yüksek şekilde temsiliyet verilmişler bunlar!
İşin garip olan tarafı ise "Bugün eleştirip yerden yere vurduğu o icraatlarda hepsinin dahli ve imzası var!"
Siyaseti kötülemek yanlış olur. Yanlış adamların kirli ve muhteris siyasetidir kötü olan.
Sadece kendi çıkarları, egosu ve ihtirasları için siyaset yaptıkları ne kadar belli!
Hiç utanmıyorlar!
Kendilerine geçmişte sahip oldukları siyasi nüfuzu, mevki ve makamı tahsis eden kişiye karşı nankör, vefasız ve acımasızca saldırıyorlar.
Bu millete huzursuzluktan, yokluk ve acılardan baska hiçbir sey kazandırmayan CHP'nin lokomotifine vagon olmak rütunları haline gelmiş.
Dost, düşman tanımını çoktan yitirmişler. Pusulası şaşmış, şirazeleri kaymış tipolojiler haline dönüşmüşler.
Ekonomi üzerinden vuruyorlar!
Sanki vatandaş çok umurlarındaymış gibi!
Yoksulluğun Y sinden, fakirliğin F sinden bihaber aristokratlar, domates, biber, patlıcan fiyatından sızlanıyor.
Sana ne kardeşim!
Sen kaç kere gidip semt pazarından alışveriş yaptın acaba?
Oysa, bahane ederek Erdoğan'a ve icraatlarına saldırdıkları vatandaş, sabırla bekliyor. Ekonominin kötü olduğunun farkında. Üç kuruşluk emekli maaşı ile bir aile geçindirmenin zorluğunu bizzat yaşıyor.
Asgari ücretli ayı zor çıkardığını biliyor.
Ama; Ülkenin içinden geçtiği koşullarında farkında vatandaş.
Ekonomiyi düzeltirse yine Erdoğan düzeltir diyor ve sabırla bekliyor.
Aldıkları Milletvekili maaşı ile löküs hayatın dibine vuran herif ise habire kışkırtma peşinde!
Aslında biliyoruz. Kuyruk acın seni rahat bırakmıyor. Kahrolası egon, yüreğinde biriktirdiğin Erdoğan nefreti tüm erdemli hislerini kör etmiş.
Duyguların aklını esir etmiş. Vatandaşı kendine siper edip şahsi ihtirasına kılıf yapıyorsun.
Adama sormazlar mı; Madem AK Parti bu kadar yanlış işler yaptı, neden içinde yer aldığın zaman konuşmadın? Mecliste her oylama da parmağını şevkle niye kaldırdın?
Yahu, İstanbul sözleşmesini ihdas edip bizzat altına imza atan adam bugün aile üzerinden Erdoğan'ı hedef alıyor, eleştiriyor iyimi!
Bunu sen yaptın sayın beyefendi!
Aileyi mahveden ahlakı dinamitleyen İstanbul sözleşmesi senin eserin!
Ve bugün kalkıp pişkin pişkin başkasını suçluyorsun.
Oysa, senin hatan olan o garabet sözleşmeyi yine Cumhurbaşkanı Erdoğan yırtıp atarak aile mefhumunu bir melanetten kurtardı.
Bunun adı siyaset değil. Bu kirli siyasettir.
Leman isminde sözde mizah dergisi, en kutsalımıza saldırdı. Peygamber efendimize hakaret eden karikatür yayınladı ve siz sırf sırtınızı yasladığınız CHP güruhunu gücendirmemek için bir kınama bile yayınlayamadınız?
Lafa gelince en müslüman, en dindarsınız ancak gerçekte sadece "Kendine müslüman" çıkarcılarsınız.
İstediğiniz kadar kıvırın, dilediğiniz kadar parti kurun, hepsi boşa. Asla muvaffak olamayacaksınız çünkü samimi değilsiniz.
Yahu Allah'ı nasıl kandıracaksınız?!
Şu da bir vakıa; Maalesef AK Parti'nin geçmişte yaptığı tercih hataları sebebiyle, yukarda zikrettiğim taifeden günümüze epeyce zuhur etmiştir.
Bugün bile zaman zaman vuku bulan yanlış tercihler sebebiyle, AK Parti içerisinde, mevki makamını kaybettiğinde üçyüz altmış derece dönecek tiplerin olabileceğini öngörmek için kahin olmaya gerek yok. Artık AK Parti'nin "Deneme-Yanılma" yöntemi ile zaman kaybetme lüksü yoktur.
Siyaset hatalar mesleğidir. Ancak yapılan hatalardan ders çıkarmak ve aynı hataları tekrarlamama sanatıdırda!
Vesselam...