Milli teknoloji ve milli yazılım şart!

Milli teknoloji ve milli yazılım şart!
Modern çağın en büyük tüketim pazarı ve üretimde olmazsa olmaz haline gelen teknoloji, kalite ve güvenlik konularında da büyük önem arz ediyor.
Yapay zekanın alabildiğine geliştirilmesi, artık bilgisayar teknolojisini hayatımızın her alanında vaz geçilmez kılmaktadır.
Artık ekonomi alanındaki neredeyse tüm sektörlerde üretim teknoloji vasıtasıyla yapılmaktadır. Hem kaliteli hem de seri ve ucuz üretimin temel şartı neredeyse teknolojinin en son ürünlerini en son çıkan teknolojik makineleri kullanmaktan geçmektedir. 
Öte yandan dünya i ticaret alanındaki sektörler arası rekabette de yine teknolojiyi elinde bulunduran en son teknolojiye sahip olan ülkeler, kendi marka değerlerini üreterek ekonomik alanda Dünya üzerinde söz sahibi olmaktadır.
Bu tekstilde de böyledir, otomobil sektöründe de böyledir. Yani neredeyse hayatımıza dokunan bütün sektörler ve hizmet alanlarında teknoloji artık kaçınılmaz bir gereksinim bir mecburiyet halini almıştır.
Diğer yandan güvenlik konusu şu anda bütün dünyanın en güncel konusudur.
Milli Güvenlik politikaları yeniden revüze edilmekte uluslararası kurumların iş görmediği neredeyse rafa kaldırıldığı bir dönemden geçiyoruz.
Buradan baktığımızda artık müttefik anlayışı yerini farklı anlayışlara terk etmiş, dost düşman ülkeler tanımlanması yeniden revize edilmektedir.
Gazze'de başlayan İsrail soykırımının hemen başlarında "Metaverse" teknoloji şirketlerinin, İsrail'in sivil hedefleri tespit etmesi noktasında ciddi istihbaratlar verdiği bilinmektedir . Bu dünya basınının gündemine de gelmişti. Metaverse sistemleri Yahudi ve siyonist sermayenin güdümlü olan teknolojik şirketleriydi, bu şirketlerin ellerinde bulundurdukları verileri soykırımcı katil İsrail terör örgütü mensuplarının ellerine teslim edilerek orada yapılan sivil katliamı ve soykırımın daha da ivme kazanmasına sebep oldu.
Yine çok yakın bir zamanda geçtiğimiz hafta İsrail terör örgütü, Katar'da barış görüşmeleri yapan Hamas üyelerini hedef alarak bombalı saldırı eylemi gerçekleştirdi.
Elbette bu dunya kamuoyunda büyük tepki ve tartışmalara yol açtı.
Fakat bununla beraber ve en az bunun kadar Katar'ın elinde bulundurduğu hava savunma sistemleri ve savunma silahları da tartışıldı.
Katar, daha bu yılın başında ABD başkanı Trump'ın Başkan olur olmaz ziyaret ettiği ülkelerden bir tanesiydi.
Tabii ziyaret esasında Katar ve birkaç Körfez ülkesine 3.2 trilyon değerinde silah anlaşması yapıldı.
Aslında bu silahların henüz hepsi teslim alınmadı.
Alınırdı alınmazdı onu bilemeyiz. Ancak Katar'ın elinde bulunan patriot savunma sistemleri ve diğer Amerikan silahlarının hiçbir tanesi İsrail'in hava saldırısından haberdar etmedi Katar'ı, edemedi.
Aslında etseydi bir şey değişmeyecekti çünkü Amerika Birleşik devletleri'nin yapmış olduğu silahlar özellikle savunma silahları yazılımları tamamen siyonist İsrail düzeneğine göre algoritmasına göre ayarlanmıştır ve dolayısıyla yazılımlar hazırlanırken İsrail dost ülke şeklinde tanımlanmıştır.
 Katar İsrail uçaklarının kendisini bombalamaya geldiğini görmüş olsaydı bile savunma silahlarının tetiğine bastığında savunma silahları harekete geçmeyecekti.
Çünkü yazılım Katar'a ait değildi.
Bu Amerika Birleşik devletlerinin kullanımında bir yazılım olduğu için harekete geçmeyecekti.
Ülkemizde milli yazılım ve milli teknolojinin gelişimi hayatı önem taşımaktadır.
Etrafımız Ateş çemberi her türlü savaşa hazırlıklı olmalıyız, özellikle siyonist İsrail terör örgütünün yayılmacı politikası ve saldırgan politikası maalesef ülkemizide tehdit eden bir boyutta.
Çünkü İsrail'in Arzu mevud hayali içerisinde ülkemizden bazı bölümlerinde  olduğunu unutmamalıyız. 
Evet; Dünya büyük bir ateş çemberin içinden geçiyor savaşlar Yanı başımızda sınırlarımıza vuku buluyor, dolayısıyla her an her şeyi hazırlıklı olmak zorundayız onun için milli teknolojimizi ve milli yazılımlarımızı daha da geliştirerek en üst düzeye çıkartmak zorundayız.