PKK'dan ayrılan 2 bin terörist, SDG'ye katılarak Suriye ordusuna entegre edilmeye çalışılıyor. Türkiye bu süreci yakından izliyor.
Suriye’de son dönemde yaşanan gelişmeler, bölgedeki dengeleri bir kez daha alt üst etme potansiyeli taşıyor. Türkiye’den resmen çekildiğini açıklayan PKK’nın, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) üzerinden yeniden pozisyon alma çabası dikkat çekiyor. 2 bin PKK’lı teröristin SDG saflarına geçerek, Suriye ordusuna katılım için hazırlık yaptığı belirtiliyor. Ankara ise bu adıma açık şekilde karşı çıkıyor. Türkiye, hem güvenlik kaygılarını hem de bölgesel istikrarı tehdit eden bu oluşumun arkasındaki planı bozmakta kararlı.
SDG ile Şam arasında yeni pazarlık: PKK’lılar orduya mı alınıyor?
SDG’nin, Suriye rejimiyle yürüttüğü görüşmelerin temelinde, bünyesine katılan PKK’lıları resmî bir askeri yapıya dönüştürme planı yatıyor. Edinilen bilgilere göre, SDG; Haseke, Rakka ve Deyrizor'da üç tümen hâlinde varlığını koruyarak Suriye ordusuna entegre olmak istiyor. Ancak bu talep Şam tarafından da temkinli yaklaşılan bir konu. Türkiye içinse bu süreç, kırmızı çizgilerin doğrudan ihlali anlamına geliyor. PKK’nın doğrudan Suriye ordusuna sızması, Ankara’nın müdahalesini kaçınılmaz hale getirebilir.
MİT sahada: PKK’dan SDG’ye geçen isimler tek tek izleniyor
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), PKK’nın sözde tasfiye sürecini adım adım izliyor. Terör örgütünün silah bırakmasının ardından Suriye’ye geçen PKK’lıların SDG’ye katılımı, sahadaki güvenlik birimleri tarafından belgeleniyor. Hatta, MİT’in elinde SDG’ye katılan 2 bin teröristin isim listesi bulunduğu ifade ediliyor. Ayrıca örgütün silahlarının SDG’ye aktarılması konusunda da teknik takip devam ediyor. Türkiye, sadece isimler üzerinden değil, hareket kabiliyeti ve silah transferleri açısından da tüm gelişmeleri yakından analiz ediyor.
Kandil’den Şam’a uzanan senaryo: Türkiye ne yapacak?
Kandil-SDG-Şam hattında çizilmeye çalışılan yeni senaryoya Türkiye’nin nasıl tepki vereceği merak konusu. Türkiye, terör örgütü mensuplarının resmi orduya dönüşmesini ulusal güvenlik tehdidi olarak görüyor. Özellikle sınır hattına yakın bölgelerde konuşlanabilecek bu unsurlar, olası bir çatışma durumunda doğrudan Türkiye'yi hedef alabilir. Bu nedenle Ankara, olası gelişmelere karşı askeri ve diplomatik tüm seçenekleri masada tutuyor. Gerekirse sert müdahaleler de gündeme gelebilir.
Suriye’deki gelişmeler Türkiye’yi nasıl etkiler?
Suriye’deki bu askeri ve siyasi dönüşüm sadece bölgeyle sınırlı değil. Ankara’ya göre, Suriye’deki bu yeni yapı Türkiye’deki terörle mücadele sürecini de doğrudan etkileyebilir. SDG saflarındaki PKK’lıların yeniden organize edilerek başka coğrafyalarda devreye sokulması ihtimali göz ardı edilmiyor. Türkiye, bu nedenle hem diplomatik yolları hem de sahadaki operasyonel takibi sıkılaştırmış durumda.