Yenidevir Gazetesi Gündem İstanbul’un ardından Mersin ve Çanakkale de sallandı: Art arda depremler paniğe neden oldu

İstanbul’un ardından Mersin ve Çanakkale de sallandı: Art arda depremler paniğe neden oldu

Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşanan sarsıntılar, deprem endişesini yeniden gündeme taşıdı. İstanbul açıklarında meydana gelen depremin hemen sonrasında, bu kez Ege ve Akdeniz kıyılarından deprem haberleri geldi. Sabah saatlerinde Mersin’in Silifke ilçesiyle Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi art arda sallandı. Uzmanlar, bu tür depremlerin bölgede beklenen büyük sarsıntılarla ilişkili olup olmadığını değerlendirirken, vatandaşlar ise tedirgin. AFAD tarafından paylaşılan verilere göre, depremlerin şiddeti orta seviyede olsa da, zamanlaması ve arka arkaya gelmiş olması dikkat çekici.

3 Dakika
Okunma Süresi

Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşanan sarsıntılar, deprem endişesini yeniden gündeme taşıdı. İstanbul açıklarında meydana gelen depremin hemen sonrasında, bu kez Ege ve Akdeniz kıyılarından deprem haberleri geldi. Sabah saatlerinde Mersin’in Silifke ilçesiyle Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi art arda sallandı. Uzmanlar, bu tür depremlerin bölgede beklenen büyük sarsıntılarla ilişkili olup olmadığını değerlendirirken, vatandaşlar ise tedirgin. AFAD tarafından paylaşılan verilere göre, depremlerin şiddeti orta seviyede olsa da, zamanlaması ve arka arkaya gelmiş olması dikkat çekici.

Türkiye'de art arda meydana gelen depremler ne anlama geliyor?

Sabah saatlerinde yaşanan depremler hem saat hem de lokasyon açısından birbirine oldukça yakın zamanlarda gerçekleşti. Mersin’in Silifke ilçesinde saat 09.36’da meydana gelen 3.8 büyüklüğündeki depremin ardından, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi de saat 10.12’de 4.0 büyüklüğünde bir sarsıntıyla karşılaştı. Depremlerin derinliği sırasıyla 12.78 ve 13.61 kilometre olarak ölçüldü. Uzmanlar, sığ olarak nitelendirilen bu tür depremlerin yer kabuğunda hissedilir etki yaratabileceğine dikkat çekiyor.

Çanakkale'deki 4.0 büyüklüğündeki deprem bölgede nasıl hissedildi?

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi sabah saatlerinde meydana gelen 4.0 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Depremin merkez üssü ilçe merkezi civarı olarak kaydedilirken, sarsıntı çevre köylerde de hissedildi. Vatandaşlar kısa süreli panik yaşadı ancak herhangi bir maddi hasar ya da can kaybı bildirilmedi. AFAD’ın verilerine göre, depremin yerin 13.61 kilometre altında meydana gelmesi, şiddetin daha sınırlı hissedilmesini sağladı. Ancak bölgede yaşayanlar, sarsıntının oldukça net hissedildiğini belirtiyor.

Mersin’deki deprem İstanbul’daki sarsıntıyla bağlantılı mı?

Mersin’in Silifke ilçesinde sabah saatlerinde yaşanan 3.8 büyüklüğündeki deprem, uzmanlar tarafından doğal bir tektonik hareket olarak değerlendiriliyor. Ancak depremin, İstanbul açıklarında yaşanan ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran sarsıntının hemen ardından gerçekleşmiş olması, “acaba bir zincirleme etki mi?” sorusunu gündeme getirdi. Jeoloji uzmanları, Türkiye’nin farklı fay hatları üzerinde yer aldığını ve bu nedenle birbirine yakın zamanlarda farklı bölgelerde deprem yaşanmasının olağan olduğunu belirtiyor. Yine de bu durum, vatandaşlar arasında endişeyi artırmış durumda.

İstanbul’daki deprem sonrası neden başka iller de sarsıldı?

İstanbul açıklarında meydana gelen depremin ardından, ülkenin farklı noktalarında da sarsıntılar yaşanması, pek çok kişinin dikkatini çekti. Uzmanlara göre bu durum, Türkiye'nin fay hatlarıyla çevrili yapısının doğal bir sonucu. İstanbul, Çanakkale ve Mersin gibi bölgeler farklı segmentlerde yer alsa da, bazı tektonik hareketler belirli dönemlerde artış gösterebilir. Art arda gelen depremler her zaman doğrudan bağlantılı olmayabilir ancak uzun süredir sessiz olan fay hatlarının zaman zaman bu şekilde tetiklenebileceği de vurgulanıyor.

Yeni depremler bekleniyor mu, vatandaşlar ne yapmalı?

AFAD ve Kandilli Rasathanesi gibi kurumlardan yapılan açıklamalarda, şu an için büyük bir tehlike öngörülmediği belirtilse de uzmanlar vatandaşların her zaman hazırlıklı olması gerektiği konusunda uyarıyor. Türkiye’nin birçok bölgesinde aktif fay hatlarının bulunduğu göz önüne alındığında, her an yeni bir depremin yaşanması mümkün. Deprem çantalarının hazırlanması, tahliye planlarının oluşturulması ve binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi, bu tür durumlarda hayati öneme sahip. Özellikle son günlerde yaşanan sarsıntıların ardından, deprem farkındalığının artması gerektiği bir kez daha ortaya çıktı.