İsrail'de aşırı sağcı politikacıların kutsal alanlara yönelik baskıları bir kez daha gündeme geldi. İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Hayfa yakınlarında bulunan, Filistin direnişinin simge ismi İzzeddin el-Kassam'ın mezarına polis eşliğinde baskın düzenledi. Mezar çevresinde bulunan çadır, tabela ve kameralar sökülürken, Ben-Gvir mezarın tamamen yıkılması çağrısını yineledi. Gelişmeler, hem Filistinliler arasında hem de uluslararası camiada büyük tepkiye yol açtı.
"İlk adımı attık" dedi, mezarın yıkılmasını istedi
Hayfa'nın Nesher bölgesindeki baskına ilişkin görüntüleri X (eski adıyla Twitter) hesabından paylaşan Ben-Gvir, açıklamasında “İzzeddin el-Kassam’ın mezarı yıkılmalıdır. Burası İsrail toprağı, kışkırtıcı yapılar temizleniyor” ifadelerini kullandı. Baskın sırasında İsrail polisi, İslami Vakıflar İdaresi tarafından kurulan çadırı, güvenlik kameralarını ve mezarlıkta bulunan tarihî bilgilendirme tabelalarını söktü.
İsrail Meclisi İçişleri Komitesi Başkanı Yitzhak Kroizer da baskında Ben-Gvir’e eşlik etti.
Aşırı sağdan art arda yıkım çağrıları geliyor
Söz konusu mezarın yıkılması yönündeki çağrılar, son aylarda İsrail’deki aşırı sağ çevreler tarafından sıkça dillendiriliyor. Nesher Belediye Başkanı Roi Levy, mezarlığın bulunduğu alanın ticari bölgeye dönüştürülmesi için yıkım emri talep etti. Ben-Gvir ise daha önce parlamentoda yaptığı konuşmada, “Yıkım talimatı verin, polisi gönderelim” şeklinde çıkış yapmıştı.
Hamas’tan sert kınama: “Kutsal değerlere açık saldırı”
Hamas, Ben-Gvir'in baskınını ve yıkım tehdidini “kutsal değerlere yönelik benzeri görülmemiş bir saldırı” olarak değerlendirdi. Hamas yöneticilerinden Mahmud Merdavi, yaptığı yazılı açıklamada, “Bu mezarın hedef alınması, Filistin halkının tarihine, hafızasına ve sembollerine dönük bir imha çabasıdır” ifadelerini kullandı.
Merdavi, uluslararası toplumu bu tutuma karşı sessiz kalmamaya ve sorumluluk almaya davet etti.
İzzeddin el-Kassam kimdir?
1883 yılında Suriye'nin Cebele şehrinde doğan Şeyh İzzeddin el-Kassam, 20. yüzyılın başlarında İngiliz ve Fransız emperyalizmine karşı yürütülen silahlı direnişin öncülerinden biri olarak tarihe geçti. 1935 yılında Batı Şeria’da İngiliz güçleriyle girdiği çatışmada hayatını kaybeden el-Kassam, sonraki yıllarda Filistin direnişinin sembol isimlerinden biri haline geldi.
Öyle ki, Hamas’ın askeri kanadı da onun anısına “İzzeddin el-Kassam Tugayları” adını taşımaktadır. İsrail’in bu mezarı hedef alması, yalnızca fiziksel bir müdahale değil, bir ideolojik ve tarihi simgenin ortadan kaldırılmasına dönük bir hamle olarak değerlendiriliyor.
Baskının zamanlaması ve etkileri
İsrail'de, Gazze'de yaşananlar ve iç politikadaki krizlerin gölgesinde atılan bu tür adımlar, aşırı sağcı politikaların ivme kazandığını ortaya koyuyor. Ben-Gvir'in liderliğindeki baskın, hem sembolik hem de politik anlamda provokatif bir mesaj niteliği taşıyor.
Ayrıca uzmanlara göre, mevcut gerilimi daha da artırma potansiyeli taşıyan bu eylem, bölgedeki barış girişimlerini ve uluslararası ara buluculuk çabalarını da olumsuz etkileyebilir.