Ortadoğu’da tansiyonu artıracak yeni bir gelişme İsrail’den geldi. Kudüs merkezli Knesset’te (İsrail Parlamentosu) yapılan oylamada, hükümete işgal altındaki Batı Şeria’nın ilhak edilmesi için resmen çağrıda bulunuldu. 120 sandalyeli mecliste, 71 milletvekili karar lehine oy kullanırken, 13 milletvekili ret oyu verdi, diğer vekiller ise çekimser kaldı.
Karar bağlayıcı nitelikte olmasa da İsrail hükümetine Batı Şeria’da egemenlik ilan edilmesi için güçlü bir siyasi baskı anlamı taşıyor. Özellikle son dönemde uluslararası kamuoyunun İsrail’in işgal politikalarına yönelik tepkisi artarken, bu karar bölgedeki gerilimi daha da körükleyecek nitelikte.
Karar metninde dikkat çeken ifadeler: “Yahudi halkının anavatanı”
İsrail Meclisi’nden geçen kararda, Batı Şeria’nın “Yahudi halkının tarihi, kültürel ve ruhani merkezi” olduğu iddia edildi. Aynı zamanda Filistin Devleti’nin kurulmasının İsrail için “varoluşsal tehdit” oluşturduğu öne sürüldü. Bu açıklamalar, Tel Aviv yönetiminin iki devletli çözüm formülüne olan karşıtlığını açıkça yansıtıyor.
Meclis, hükümeti ayrıca, Batı Şeria’da yer alan ve uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul edilen Yahudi yerleşimlerine İsrail yasalarının uygulanması yönünde adım atmaya davet etti.
Uluslararası hukuk ne diyor?
1967’de başlayan işgal süreciyle birlikte Batı Şeria’daki Filistin toprakları İsrail kontrolü altına girdi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına göre bu işgal yasa dışı kabul ediliyor. Buna rağmen İsrail’in bölgede sürdürdüğü yerleşim politikaları her geçen yıl genişliyor. Peace Now adlı sivil toplum kuruluşunun raporuna göre, 2025’in ilk çeyreğinde Batı Şeria’daki yerleşim inşaatları 2024’ü geçti.
İsrail’in Batı Şeria’daki uygulamaları nedeniyle uluslararası hukuk uzmanları, zorla göç ettirme, toprak gaspı ve apartheid suçlamalarını gündeme getiriyor. Bölgede 451 bin İsrailli yasa dışı yerleşimlerde yaşarken, yaklaşık 4 milyon Filistinli ise İsrail askeri yönetimi altında, temel haklardan mahrum bir şekilde hayatını sürdürüyor.