MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Suriye’deki gelişmelere ve Türkiye'nin terörle mücadelesine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. YPG/PYD'nin 10 Mart 2025 tarihinde imzalanan mutabakatın gereklerini yerine getirmediğini savunan Bahçeli, örgütün "süreci bilinçli olarak sekteye uğratmaya çalıştığını" söyledi. Bahçeli’nin “Bu durum açıkça bir çirkefliktir” sözleri, kulislerde geniş yankı uyandırdı.
“Türkiye, teröre geçit vermeyecek” mesajı
Bahçeli, yaptığı açıklamada Türkiye’nin birlik ve kardeşlik temelli geleceğine zarar verecek hiçbir girişime izin verilmeyeceğini vurguladı. “Artık tek bir saniyemiz dahi terörle kaybedecek durumda değiliz” diyen Bahçeli, ülkenin iç güvenliğinin yanı sıra bölgesel istikrar için de kararlılıkla mücadeleye devam edileceğini söyledi.
ABD’ye gönderme: “Gerçek niyetinizi gösterin”
Açıklamasında yalnızca YPG’ye değil, ABD yönetimine de dikkat çeken Bahçeli, Washington’un Suriye'deki politikalarını eleştirdi. “Amerika, gizliden yürüttüğü destek oyununu artık sonlandırmalı, YPG/PYD’ye karşı samimi bir duruş sergilemeli” ifadelerini kullandı. Bu çıkış, Ankara’nın ABD’ye yönelik uzun süredir devam eden güvensizliğinin yeniden gündeme taşınmasına neden oldu.
10 Mart Mutabakatı neden kritik?
Hatırlanacağı üzere, 10 Mart 2025’te, Suriye Geçici Yönetimi Başkanı Ahmed eş-Şara ile SDG komutanı Mazlum Abdi arasında imzalanan anlaşma, bölgedeki silahlı yapılanmaların siyasi sürece dahil edilmesini ve Suriye topraklarının tek bir idare altında birleştirilmesini hedefliyordu. Ancak bu anlaşma, PKK'nın Suriye uzantısı olan YPG'nin silah bırakmasını da kapsadığı için, Türkiye açısından büyük önem taşıyordu. Bahçeli, bu maddelerin eksiksiz uygulanmasının hayati olduğunu belirtti.
“YPG’nin samimiyetsizliği süreci sabote ediyor”
MHP lideri, YPG'nin söz konusu protokole uygun hareket etmediğini iddia ederek, örgütün “gelişmeleri kasıtlı olarak yavaşlattığını” belirtti. Bahçeli’ye göre bu tür manevralar, çözüm sürecini baltalıyor ve Türkiye’nin güvenlik hedeflerine zarar veriyor. Özellikle Şam yönetimi ve uluslararası kamuoyunun bu konuda daha net tutum sergilemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.