NOTLAR
I
Selfie Öz çekim Üzerine
Kişinin toplumda yalnızlaştırılması, yalnız bırakılması, yalnız kalması elbette birçok sebebe dayanır.
İnsanın günümüzde sürekli kendi fotoğraflarını çekip yayınlaması, bir hastalık halini almıştır.
Kediyle köpekle börtü böcekle gülle çiçekle hemen her gün kendisini bir şeyler paylaşmaya mecbur sanma, bazen unutulma korkusundandır.
Elbette narsist yaklaşım, bununla sınırlı değildir.
Bu fotoğraflarla başlayan yuva kurmaların kaçı sağlıklı temeller üzerinde yükselmektedir?
II
Mutfak Öz Çekimi
Yemek paylaşımları, yoksulluğun bilinçaltına yansıyıp, kişinin kendisini varlıklı gösterme sebebi olabilir. Televizyon kanallarının evlilik programlarını kaldırmasıyla saatlerce süren, ucuz, masrafsız yayıncılığı, hedef kitlesi olan kadınları buna yöneltmektedir, genelde.
Günümüzde bu tarz programlar, yemek paylaşımlarını artırdığı gibi, yemek tarifi kitaplarını da sayıca artırmaktadır. Çeşitliliğin sayıca artırılması, mutfak kültürünü yabancılaştırmanın diğer adıdır. Bu paylaşımların telefonla yapılabilirliği elbet kullanıcının tasarrufundadır. Görünen o ki insanımız aynı kısır döngüde sadece bu alanla ömrünün gün bölümünde en az beş saatini heba etmektedir. Bu programlara davet edilenlerin kültür ve eğitim seviyelerinin çoğu, programların seyirci sayısını ve dolayısıyla reytingi artırmaktır. Bu tür programlar, 3 F kuralı formatına uyumludur, adeta.
Kadının daha mutfak bilgisini artırma amaçlı olmayan, sadece günübirlik programların takipçileri incelenirse, bir meblağ karşısında katılımcıların bazen ne derecede ifadeler kullandığını görmemiz, işitmemiz içinde olduğumuz durumun vahametinin ne derecede olduğunu gösterir.
Bu TV programlarının öz çekimi mide bulandırıcı hale gelmiştir.
III
Spor Öz Çekimi
Bir dönem günlük spor- futbol gazetelerinin yayınlanacağı söylenseydi, inandırıcı olmazdı. Bu gün spor-futbol gazeteleri günlük yayınlanmaktadır. Bir dönem günlük mizah- karikatür gazetesi bile yayınlandı, dünyada ilkler arasına girdi, bu yayıncılık
Haber kuşağı bizde haber, spor ve hava durumu olarak üçe bölünmekteydi. Spor programları yetmedi ki spor kanalları 24 saat yayında. Özünde bir dernek statüsünde olan spor- futbol kulüpleri haberleri, toplumun öz çekim alanında vaz geçilmezdir.
Bunun öz çekimini hayat içinde tarif oldukça zor ve zahmetlidir.
IV
Moda Öz Çekimi ve Diğerleri
TV Kanallarında giyim kuşam eksenli programlar, yerini özel kanallara bıraktı.
Avcılık, Tarım, Sinema, Baharat, İçecek, Turizm olmak üzere artık her alan özel TV kanallarına, dergilerine konu olmakta.
Yat konusunda dergi bulabilirsiniz, at yarışları TV Kanalı yok değil, berberin kuaföre dönüştüğü ortamda programlar eksik sayılmaz, hayatın her alanı parsellenmiş durumda.
Bunun öz çekimi oldukça can acıtır oldu.
V
Özetleyerek Öz Çekim
Toplumun öz çekimi yapıldığında dizi furyasının beş ya da on yılda bir alan değiştirmesi ilginçtir.
Konusuz, aşk-meşk ve absürd diziler...
Seyirci endeksli, çok reklâmlı, cinayetle süslü, örften uzak, geleneğe düşman, öğretimle, eğitimle kavgalı, inançla sancılı, entrikaya ve ahlâksızlığa endeksli, toplumun her değeriyle muhalif çoğu dizilerin eleştirilmesi gerekirken artması, öz çekimin üzerinde durmayı gerekli kılar.
Eğitimin sadece okullarda verilmesi yeterli değildir, bu gün. Aile içinde eğitim, anne-baba ile başlamalıyken bu öz çekimlerle olduğu vakit, talep-arz bu hususta katalizör olmakta, televizyonların ticarî konumlarının dışında bir düşünce kabul edilmemektedir, her şey kapitalle ölçülmektedir.
Öz Çekimi hayatın her alanına yansıtığımız vakit, işin ıçinden çıkmak gittikçe zorlaşmaktadır.
Haydi kişi kendisini seviyor, günde sanal ortamda on karesini yayınlamakta olsun, bunu isteğiyle yapsın. On yaşındaki çocuğun durumunu nasıl izah edersiniz, gelişimine nasıl bakarsınız?
Teknolojik gelişmelere ve yeniliklere açık biri olarak, sanal ortamların tehlikeli öz çekimlerinin zararlarından çocuğu nasıl kurtarmalı? Mavi Balina, Momo gibi zararlı yazılımlar programlar nasıl önlenecek?
Çocuk mu? O, zaten anne ve baba taklitçisi ise, çocuğu bırakalım, anne-baba öz çekimine dönüp, işin kaynağına yönelelim.
Bu yazının hedefi sadece elli okurca kabullenilirse mutlu oluruz, kesinlikle.
Beş okur dahi bizi bekleyen tehlikeden haberdar kılınsa yeterlidir.
Yoksa su üstüne imza mi atıyoruz, her gün onun bunun paylaşımını yaparak?
Kişi kendisine ait olmayanın, başkasının paylaşımını yapıyorsa söyleyecek söze sahip değildir. O halde bu paylaşımlar niçin?
Kendimize soralım?
Bize neden şehir saplantısının olduğu sorulur, kimilerince haklı olarak?
Bizim ilgi alanımız, budur.
Keşke herkes ilgi alanıyla uğraşa!..
Bizim de öz çekimimiz bu, özetle.
Yazmadan edemedik, kısaca.