Türkiye’nin diplomasi zaferi
Dünya uzun süredir Gazze’de kan, gözyaşı ve çaresizlik izliyordu. İki yıldır süren bu vahşet, sonunda Türkiye’nin devreye girmesiyle durdu.
ABD Başkanı Donald Trump’ın 20 maddelik ateşkes planı açıklandı, fakat planın sahada karşılık bulmasını sağlayan asıl güç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı diplomasisiydi.
Bugün uluslararası arenada herkes aynı gerçeği konuşuyor: “Türkiye, bölgede yeniden oyun kurucu rolüne döndü.”
İsrail ise, ABD’nin baskısıyla Türkiye’nin müdahalesine ses çıkaramayarak tarihte ilk kez Ankara’nın diplomatik öncülüğünü kabul etti.
AMERİKAN BASKISINA BOYUN EĞEN İSRAİL
İsrail Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nden Gallia Lindenstrauss’un şu sözleri, tabloyu açıkça özetliyor:
“İsrail, Türkiye’nin ateşkes sürecine katılımını Amerikan baskısıyla kabul etti.”
Yani Tel Aviv, Ankara’nın diplomatik ağırlığını artık görmezden gelemiyor.
Türkiye, hem sahada hem masada güçlü bir aktör olarak dengeyi belirliyor.
İsrail’in bu hamleyi onaylamak zorunda kalması, Erdoğan diplomasisinin ulaştığı seviyeyi göstermesi açısından son derece önemli.
HAMAS’I DIŞLAMAYAN TEK NATO ÜLKESİ: TÜRKİYE
Al-Monitor’de yayımlanan analizde Türkiye, “Hamas’ı terör listesine dâhil etmeyen tek NATO ülkesi” olarak tanımlanıyor.
Bu ifade, Batı’nın bakış açısıyla eleştiri gibi görünse de aslında Türkiye’nin insani merkezli dış politikasının altını çiziyor.
Erdoğan’ın yaklaşımı net:
“Gazze meselesi sadece güvenlik değil, insanlık meselesidir.”
Bu yüzden Türkiye, arabulucu kimliğiyle hem Hamas’ı hem İsrail’i masaya oturtan tek ülke oldu.
ANKARA’NIN YENİ DÖNEMİ: GÜÇLÜ VE ETKİN
2023’teki gerilimli dönemde Washington ve Tel Aviv tarafından dışlanan Ankara, bugün yeniden bölgesel lider konumunda.
Trump yönetiminin “savaşları bitirme” hedefiyle uyumlu şekilde hareket eden Türkiye, ateşkesi sadece sağlayan değil, garanti altına alan ülke haline geldi.
Diplomasi, güven ve kararlılık; Erdoğan’ın politik vizyonunun üç temel direği olarak sahnede.
Bu tablo, Türkiye’nin dış politikada yeni bir sayfa açtığının da göstergesi.
İÇ POLİTİKADA DA PRESTİJ KAZANDI
Gazze meselesi üzerinden yürütülen bu diplomasi, sadece uluslararası alanda değil, Türkiye’nin iç politikasında da önemli bir kazanım sağladı.
Türkiye, adalet ve insani değerleri savunan bir ülke imajını yeniden tazeledi.
Yıllardır “bölgesel istikrarın anahtarı” olarak görülen Ankara, bugün bu unvanı sadece hak etmekle kalmadı, fiilen de yerine getirdi.
DÜNYA DENGESİNDE TÜRKİYE GERÇEĞİ
İsrail artık Türkiye’siz adım atamayacağını fark etti.
ABD, Ankara’nın masada olmasını zorunlu kıldı.
Ve tüm bu süreç, bir kez daha gösterdi ki;
Türkiye, bölgesel değil küresel bir diplomasi merkezidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dirayetli tutumu, bölgedeki denklemleri değiştirmiştir.
Gazze’deki ateşkes sadece bir diplomatik başarı değil, aynı zamanda insanlığın vicdanını temsil eden bir dönüm noktasıdır.
Bugün Ortadoğu’da yeni bir sayfa açılıyorsa, o sayfanın ilk satırında şu cümle yazıyor:
“Türkiye konuştu, dünya dinledi.”