HAMAS, Trump'ın barış planını kabul etti
Plan, arabulucu ülkeler "Türkiye, Katar, Suudi Arabistan" ve diger Körfez ülkeleri tarafından desteklenmişti.
Arabulucu ülkeler ve HAMAS yetkilileri bir araya gelerek planın şartlarını görüştü. Bazı eklemeler yapılarak revüze edilen planın kabul edildiği cuma gecesi HAMAS tarafından deklare edildi.
Aynı gün içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Trump ile bir telefon görüşmesi yapması dikkat çekiciydi. Hamas'ın planı kabul etmesinin ardından ABD Başkanı Trump, açıklama yaptı ve İsrail'e bombalamayı derhal durdurmasını söyledi.
Plan dahilinde müzakerelere geçilmesi için hazır olduğunu belirten Hamas, esirlerinde Trump'ın öngöreceği bir zaman ve yerde teslim edileceğini ve bunun için hazır olduğunu bildirdi.
HAMAS'ın şartları arasında İsrail'in saldırılarını tamamen durdurması ve Gazze'den tamamen çekilmesi var
Ayrıca, kurulacak bir Filistin devletine silahlarını teslim edeceklerini açıkladı HAMAS.
Aslında bunu şartların getirdiği nihai sonuç bağlamında değerlendirmek gerekir.
2 yılı aşkın bir süredir İsrail terör örgütünün havadan attığı bombalarla yıkılan şehirde sehit sayısının resmi rakamların çok üstünde olduğu biliniyor. Bununla birlikte açlığı bir soykırım silahı olarak kullanan terör örgütünün yol açtığı yıkımlar arasında hayata tutunmaya çalışan 2 milyon Gazzeli için mükemmel olmasa da, bu katliamın durması açısından bu anlaşma çok kıymetli.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dediği gibi "En kötü barış, en iyi savaştan daha iyidir"
Trump'ın, İsrail'e "Bombalamayı derhal durdurun" demesine rağmen, bugün (Cumartesi) Gazze bombalarla vurulmaya devam etti.
Sumud filosunun dünya kamuoyunda oluşturduğu etki çığ gibi büyüyor. Dünyanın dört bir yanından protesto görüntüleri gelmeye devam ediyor. Bu anlaşma olursa, bunda Sumud kahramanlarının katkısı olduğunu söylemeliyim.
İsrail'in yaptığı soykırım ABD'yi de bu suçun ortağı yapıyor zira, katliama kesintisiz ve şartsız destek verdi.
Trump, bunu görüyor ve bu konuda insiyatif almak istiyor. Seçim öncesinde savaşları bitireceği sözününde etkisi olduğu muhakkak.
Gazze'de barışın sağlanması en çok orada yaşayan ve açlıkla mücadele eden çocuklar için çok önemli ve sanırım en çok onlar sevinecek. Her an ölümle burun buruna yaşamanın ne anlama geldiğini en çok onlar biliyor çünkü...
Biz elbette bu kadar şehidin verildiği Gazze'de, mucadelenin HAMAS'ın kesin zaferiyle taçlanmasını isterdik ancak; Rasyonel olarak bakıldığında bu anlaşmanın görece bir zafer olacağını değerlendirebiliriz.
Filistin halkının on yıllardır sinsice yok edildiği, topraklarının gasp edildiği bir süreçten, tüm dünya kamuoyunun Filistin davasına destek verdiği, Filistin bayrağının dunyanın her yerinde dalgalandırıldığı bir sonuca evrilen hareket için bu elbette büyük bir zaferdir.
İki devletli çözüm yolu artık sonuna kadar açıldı ve buradan geriye dönüş yok.
Şunu da eklemek isterim; HAMAS'ın, Trump'a yazdığı mektupta kullanılan dil ve üslup tam bir devlet aklı ile yazılmış. Türkiye diplamasisinin elinin dokunduğu aşikar. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, barışa giden yol da en büyük pay sahibi olarak tarihe geçeceğini söylemek yanlış olmaz. Bizim bildiklerimiz ve dışarıya yansıyanlar kadar, bilmediklerimiz ve yansımayanlar o kadar fazla ki; Türkiye Devleti ve Erdoğan, en başından beri bu diplomasi sürecinin içinde ve Filistin davasına en büyük desteği verdiğini düşünüyorum.
İnşaallah umud ettiğimiz barış Gazze'yi bir an önce kuşatır ve inşaallah Filistin Devleti gerçek anlamda kurulur ve siyonist zulüm, zulmedenlerle birlikte tarihin çöplüğüne atılır.
Katil soykırımcı Netanyahu ve şebekleri yaptıkları katliamın hesabını elbette verecektir. Yargılanacak ve gerekli cezayı alacaklardır, bundan hiç şüphem yok. Ne var ki; Simdi önceliğimiz Gazze'de katliamın durması.
Sonrasına sonra bakacağız..
Vesselam...