Fahiş Fiyata Geçit Yok
Türkiye uzun zamandır ekonomik saldırılarla, manipülasyonlarla mücadele ediyor. Bir yandan küresel fiyat dalgalanmaları, öte yandan içeride stokçuluk ve fahiş fiyat oyunlarıyla milletimizin cebine el uzatmaya çalışanlar… Ama ne mutlu ki devletimiz, hükümetimiz ve kurumlarımız milletin yanında dimdik duruyor. Son olarak Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı 8 aylık karne, bu mücadelenin kararlılıkla sürdüğünü net biçimde gösterdi.
Bakınız, sadece bu yılın ilk 8 ayında 371 bin 525 firma ve 23 milyon 221 bin ürün denetlendi. Bu denetimler sonucunda 1 milyar 869 milyon 128 bin TL idari para cezası uygulandı. Yani devlet, milletin alın terine göz dikenlere “dur” dedi.
Bakanlığın açıklamasında da ifade edildiği gibi: “Ticaret Bakanlığı olarak öncelikli olarak enflasyon, fahiş fiyat, stokçuluk ve haksız ticari eylemlerle mücadele ederek, iç piyasa dengesini sağlayıp, tüketicilerin huzur ve refahı için çalışmalarımızı titizlikle sürdürmeye devam edeceğiz.” Bu sözler bir taahhüt değil, icraattır.
Sadece ağustos ayında bile 8 bin 957 firma denetlendi ve 12,2 milyon TL ceza kesildi. Kuyum sektöründen otomotive, emlaktan gıdaya kadar her alanda yapılan sıkı denetimlerle, fırsatçılara açık mesaj verildi: Bu ülkede milletin sofrasına el uzatan, evini arabasını almak isteyen vatandaşı sömüren kim varsa bedelini ödeyecek.
Özellikle dikkat çekici olan, emlak sektörüne 47,9 milyon TL, otomotive 87,5 milyon TL, kuyum sektörüne 17,9 milyon TL ceza kesilmiş olmasıdır. Yıllarca “serbest piyasa” kisvesi altında halkın sırtından haksız kazanç sağlayan bu odaklar, artık rahat hareket edemiyor. Çünkü güçlü bir siyasi irade var, çünkü Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde “vatandaşı koruyan devlet” anlayışı hâkim.
Elbette muhalefet yine çıkıp “cezalar yetmez” diyecek. Ama biz şunu iyi biliyoruz: Sadece cezalar değil, denetimlerin caydırıcı gücü de büyük önem taşıyor. 81 ilde yapılan çalışmalarla milyonlarca ürün kontrol edildi, on binlerce firma disipline edildi. Bu, serbest piyasanın daha adil işlemesini sağlıyor.
Milletin hakkını koruyan bir devlet var. Fırsatçılara, stokçulara, haksız kazanç peşinde koşanlara geçit yok. Bu tablo, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığına ve sosyal adalet anlayışına da hizmet ediyor.
Evet, yol uzun. Ama bu mücadele emin ellerde. Çünkü milletin yanında duran bir irade var.