Alaska’da Tarihi Zirve

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Geçtiğimiz gün Alaska’da tarihi bir zirve yaşandı. Bu zirve politik anlamda dikkat çekiyordu. Vladimir Putin, 2015 yılından bu yana ABD topraklarına adımını atmıyordu. Dün ise bu 10 yılı aşkın süreyi sonlandırdı.
Trump ise Putin’in yollarına kırmızı halı sermişti. Herkes tarafından ilgi çeken bu zirve tam anlamıyla bir şölen havasındaydı.
Zirvenin ana teması Rusya-Ukrayna savaşıydı. Trump’a göre bu zirve ateşkes için bir zirve. Ancak şu ana kadar herhangi bir ateşkes ya da antlaşma söz konusu olmadı. Diğer bir taraftan Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski bu görüşmeye çağrılmadı.
Zirve 3 saat sürdü. Zirveden sonra 12 dakikalık bir basın toplantısı yapıldı ancak medyadan hiç soru alınmadı.
Rusya yıllardır NATO’nun bu şekilde yayılmasından şikayetçiydi. Putin’in gündemi aslında buydu. Özellikle sınırına yakın yerlerde olunca, zaten savaş patlak vermişti. Hepimizin bildiği üzere NATO, 1949 yılında Sovyetler Birliği’nin bölgedeki ülkeler üzerindeki baskısını kırmak, bu Sovyet esintisini durdurmak amaçlı kurulmuştu. 1991 yılında Sovyetler’in yıkılmasını hesap edersek, 30 yılı aşkın bir süredir NATO hâlâ görevine devam ediyor. Bu politikaları aktif bir şekilde sürdüren NATO, içerisinde yaptırım amaçlı askeri bir gücü de barındırıyor. Rusya için bir tehdit unsuru olan NATO’nun, Rusya’ya bu kadar yakın olması savaşın en önemli sebeplerinden biriydi.
Zirveden somut bir sonuç çıkmadı gibi görünse de, Rusya’nın çok fazla prestij elde ettiğini söylemeliyiz. Trump’ın, Zelenski ile Beyaz Saray’da yaptığı o meşhur konuşma sonrası bütün zaman Rusya’nın lehineydi.
Zirvenin Elmendorf-Richardson üssünde düzenlenmesi ayrı bir mesaj içeriyor. Bu üs, Soğuk Savaş zamanından kalma bir askeri üstü.
Putin konuşmasında, iki ülkenin (ABD-Sovyetler Birliği) askeri yoldaşlık öyküsünü anlattı. Ortak düşman karşısında zafere birbirlerini destekleyerek ulaştıklarını belirten Putin, bu ortaklık mirasını daha iyi seviyelere getirebileceklerini belirtti.
Bundan önceki 4 yılda ABD-Rusya ilişkileri, Soğuk Savaş dönemindeki gibiydi. Oldukça gergin bir atmosfer söz konusuydu. 4 yıl boyunca üst düzey görüşme olmamıştı. Bu zirvenin ardından, bu gerginliğin üzerine bir sünger çekildi.
Trump, "Ukrayna’nın güvenliğinin sağlanması gerekiyor." derken, Putin de "Soydaşlarımızın güvenliğini düşünüyoruz." diye katıldı. Alaska’ya giden Putin, eski Sovyet mezarlarını da ziyaret etti ve ülkesine dönerken Trump’a, “İyi günler değerli komşum. Sizi sağlıklı ve hayatta görmek çok güzel. Bizi bir tek Bering Boğazı ayırıyor.” dedi.
Bir sonraki zirvenin Rusya’da olacağı söyleniyor. Kim bilir, belki Trump Rusya’da son noktayı koyar.
Şahsi yorumuma gelecek olursam, iki lider Alaska’da savaşı bitirdi. Somut olarak bir adım atılmasa da; 4 yıllık bu gerginliğe son vererek, serilen kırmızı halılar, iki liderin ortak tarih vurgusu, Putin’in iki ülkenin komşu olduğunu belirtmesi ve diğer konuların her biri, savaşın bittiğini açıklar nitelikte. Tabii bundan sonrasında başka bir olayın patlak vermediğini düşünürsek.
ABD, ilk başta Ukrayna yanlısı bir politika izleyerek savaşın süresini uzatmaktan başka bir şey yapmadı. O kadar süre sonrasında bir anda bu kadar dönmesi, Ukrayna ile aralarındaki bağları koparmaya çalışırken Rusya’nın yanında durmasının cevabı ne olabilir?
Bu cevabı da bölgeden biraz uzakta aramak gerekiyor bence. Orta Doğu’daki bu sallantılara dikkat edersek, cevaba çok daha yakın olabiliriz.