Abdülhamid Han’ın 75 Milyar Metreküplük Hikâyesi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Üç yıl önce Mersin Taşucu Limanı’ndan uğurlandığında, sadece bir gemi değil, bir hayal yola çıkmıştı. Adı tarihimizden miras: Abdülhamid Han. Görevi, denizlerin karanlık derinliklerinden ülkenin enerji geleceğini aydınlatacak kaynakları bulmaktı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bu üç yıllık yolculuğun bilançosunu açıklarken sesi gururluydu: “3 yıl önce bugün enerjide bağımsızlık yolunda önemli bir adım atıldı. Abdülhamid Han Sondaj Gemimiz yeni keşifler için ilk görevine yelken açtı. Geride kalan 3 yılda derinlere indikçe umudu yüzeye çıkardı ve 75 milyar metreküplük keşifle milletimize büyük bir gurur yaşattı. Biz inanıyoruz ki bu sadece bir başlangıç. Hedefimiz belli; Enerjide Tam Bağımsız Türkiye.”

Bu rakamları kuru istatistik olarak görmek hata olur. 75 milyar metreküp doğal gaz, Türkiye’deki konutların yaklaşık 3,5 yıl boyunca ihtiyacını karşılayabilecek bir büyüklük. Bugünkü değerle 30 milyar dolar… Daha da önemlisi, bu keşif bize kendi gücümüzle neler başarabileceğimizi gösteriyor.

Abdülhamid Han, Akdeniz ve Karadeniz’de toplam 9 kuyuda sondaj yaptı. Yörükler-1’den Göktepe-3’e uzanan bu macera, sabrın, mühendisliğin ve inancın eseri. Göktepe-3 kuyusunda yapılan son keşif ise adeta “bu işte biz de varız” mesajının altını kalın harflerle çizdi.

Elbette, derin deniz sondajı sadece teknik bir operasyon değil. Arkasında vizyon var, strateji var. Türkiye, 4 sondaj ve 2 sismik araştırma gemisiyle, Somali’den Azerbaycan’a, Pakistan’dan Libya’ya kadar geniş bir coğrafyada enerji hamlelerini sürdürüyor. Bu, bir denizcilik ya da mühendislik başarısından çok daha fazlası; bu, jeopolitik bir güç gösterisi.

Bakan Bayraktar’ın “Bu sadece bir başlangıç” sözünü önemsiyorum. Çünkü enerji bağımsızlığı, bir günde değil, onlarca doğru adımın birleşmesiyle gelir. Abdülhamid Han’ın hikâyesi, o adımların en görkemlilerinden biri.

Bugün belki bir keşif haberi okuyoruz. Ama aslında geleceğin temellerinin atıldığını görüyoruz. Denizin dibinden gelen bu umut dalgası, Türkiye’nin enerjide kendi ayakları üzerinde durma iradesinin en somut göstergesi.

Ve evet… Bu sadece bir başlangıç.