CHP'nin yolsuzlukla imtihanı!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Gün geçmiyor ki; yeni bir yolsuzluk haberiyle uyanmayalım.
İBB Başkanı İmamoğlu ve CHP'li bazı İstanbul ilçe belediye başkanları ve yüzlerce belediye yetkilisi kamu görevini kötüye kullanmak, rüşvet, irtikap ve terör iddiasıyla gözaltına alınıp hakim karşısına çıkmışlardı.
Savcılığın elindeki deliller su götürmez derecede kavi ve sarih olmalı ki, gözaltına alınanların büyük bölümü tutuklanarak cezaevine konuldu. Tutukluluk halleri halen devam eden İmamoğlu, suç örgütü kurmak ve yönetmek, belgede sahtecilik gibi birçok ayrı davada yargılanıyor.
Peşinden İzmir'e uyandık.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın bizzat şikayetiyle, eski Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı  Şenol Aslanoğlu'nun da aralarında bulunduğu 157 kişi yolsuzluk yaptıkları iddiasıyla gözaltına alındı. Sorguları halen devam eden zanlıların tutuklanacak olup olmayacağı meçhul. İddia edilen yolsuzluğun boyutları ve büyüklüğü hakkında kesin bilgi sahibi değiliz.
Savcılığın iddianamesi yayınlandığında merak ettiklerimizi ögreneceğiz.
Dün sabah saatlerinde yine bir yolsuzluk iddiası, gözaltılar ve yine bazı  CHP'li belediye başkanları ve bir kısım yönetici gözaltına alındı.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, Manavgat Belediye Başkanı Niyazi Nefi Kara ve belediye başkan yardımcılarının da aralarında bulunduğu 34 kişi gözaltına alındı. Soruşturma kapsamında, Manavgat Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Engin Tüter'in, C.C. isimli bir kişiden rüşvet aldığını gösterdiği iddia edilen görüntüler de ortaya çıktı.
İmamoğlu öncesinde başlayan, belediyelerde rüşvet, irtikap ve terör gözaltıları, İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla farklı bir evreye geçerek kapsam genişletildi.
Toplum üzerinde yapılan türlü algı ve manipülasyona rağmen yargı hiçbir geri adım atmadan tavizsiz şekilde yoluna devam etti ve edecek gibi görünüyor.
CHP'li belediyelerde olduğu iddia edilen yolsuzlukların miktarı yüzlerce milyar lirayı buluyor.
İddiaya göre sadece İBB'de 560 milyarlık bir vurgundan bahsedilyor.
İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından yapılan toplumsal algı çalışması tutmadı.
Saraçhane’de üç beş bin kişilik marjinal guruplar üzerinden yargıya parmak gösteren Özel başarılı olamadı.
Olamazdı, zira savcılığın güçlü delilleri ve etkin pişmanlıktan faydalanarak itirafçı olan 36 kişi var. Bunların birçoğu İmamoğlu'nun en yakın çalışma arkadaşları.
Bugüne geldiğimizde, ortaya atılan iddialar konusunda savcılığın elinde gayet güçlü deliller olduğu öngörülüyor. Manavgat'taki olayda, baskan yardımcısının makamında rüşvet aldığı kamera kayıtlarıyla sabit.
CHP büyük bir varlık, yokluk çizgisinde. Kader çizgisi desek daha yerinde olur.
Tüm belge, bilgi, tanık ve itirafçı beyanlarına rağmen yargılanan hırsızlık zanlılarına sahip çıkmaya devam mı edecek, yoksa şeriatın kestiği parmak acımaz deyip, "Suçlu her kinse cezasını çeksin" diyerek hakkı gasp edilen vatandaşın yanında mı olacak?
İşte en kritik soru bu.
CHP, tam olarak Shakespeare'in dediği noktada:
"Olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu!"