Söz verildi, söz tutuluyor: Asrın seferberliğiyle 250 bin ev teslim edildi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

6 Şubat 2023... Hepimizin kalbinde derin bir yara. Asrın felaketi, sadece şehirleri değil, umutları da yerle bir etti. Ama bugün o yıkımın küllerinden, yeniden doğan bir Türkiye'ye tanıklık ediyoruz. Ve bu dirilişin adı: Asrın İnşa Seferberliği.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı öncülüğünde, tarihe geçecek bir yeniden inşa hareketi sürüyor. Sayılar konuşuyor: 11 ilde, 174 ayrı alanda, 3 bin 481 şantiyede, 182 bin mühendis, mimar ve işçi gece gündüz demeden çalışıyor. Sonuç mu?

Bakan Murat Kurum'un ifadesiyle:

“Sözümüzü inşa etmeye devam ediyoruz. Teslimatta 250 bini geçtik, binlerce konutu daha tamamlama aşamasına getirdik.”

Rakamlarla Değil, İnsan Hikâyeleriyle Ölçülmeli

Elbette 250 bin bağımsız bölüm teslim edilmesi başlı başına etkileyici bir veri. Ama bu tabloyu sadece rakamlarla değerlendirmek eksik olur. O teslim edilen her bir ev, çocuklar için bir yatak, anneler için bir mutfak, yaşlılar için bir huzur demek. O evlerde yeniden doğan hayatlar var.

Hatay’dan Malatya’ya, Adıyaman’dan Kahramanmaraş’a kadar her ilde, devletin eli dokunuyor. Özellikle Hatay, yıkımın en ağır yaşandığı şehir olarak en fazla konutun teslim edildiği yer oldu: 68 bin 406 bağımsız bölüm. Yıl sonuna kadar bu sayı 153 bini aşacak.

Tarih Yeniden Yazılıyor

Bu süreç sadece konut inşası değil, aynı zamanda şehirlerin ruhunun yeniden ihyasıdır. Habib-i Neccar Camii, Ulu Camii, Söğütlü Camii gibi Anadolu’nun kalbindeki mabedler ayağa kaldırılıyor. Malatya’da Şire Pazarı’ndan Adıyaman merkezine, Kahramanmaraş Kapalı Çarşısı’ndan Hatay’daki Uzun Çarşı’ya kadar yüzyıllardır yaşayan çarşılar yeniden can buluyor.

TOKİ, Emlak Konut GYO ve Kentsel Dönüşüm Başkanlığı sadece binaları değil, geçmişi ve geleceği birlikte inşa ediyor.

Eleştirmek Kolay, Yapmak Zordur

Depremin ilk anından bu yana birçok eleştiri duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Ancak bugün vicdan sahibi herkesin teslim etmesi gereken bir gerçek var: Bu ülke, bu millet, ayağa kalkmayı başardı.

Bakan Kurum’un da sıkça vurguladığı gibi bu bir "devlet-millet seferberliği." Ve bu seferberliğin meyvelerini artık somut olarak görüyoruz.

“Asrın inşa seferberliğinde kararlılıkla ilerliyoruz” diyen Bakan Kurum’a bakınca; güven veren, sahada olan, sözünü unutmayan bir devlet adamı profili görüyoruz.

Son Söz

Her felaket, bir sınavdır. Ve bu sınavda, Türkiye; planıyla, cesaretiyle ve iradesiyle sınanıyor. Bugün geldiğimiz nokta, sadece yeniden yapılanma değil, yeniden doğuşun kanıtıdır.

Öyleyse biz de tekrar edelim:
Söz verildi. Ve söz tutuluyor.
Evet, daha yapılacak çok iş var. Ama temel atıldı. Ve bu temelin adı güven, istikrar ve vefa.