Fenerbahçe’de sular durulmaz

YAYINLAMA:

Fenerbahçe yine bildiğimiz gibi. Fırtına öncesi sessizlik, ardından tam bir sarsıntı. Yönetim kurulu toplantısı sonrası ortaya çıkan tabloya baktığımızda, artık sadece sportif bir tercihten değil, stratejik bir kırılmadan da söz ediyoruz.

Ali Koç, Londra’dan eli boş dönmedi. Elinde Mourinho’nun şampiyonluk sözü vardı. O söz yetti, hatta fazlası oldu. Başkan “devam” dedi, ama gemideki önemli bir yolcu “inmek istiyorum” dedi. Acun Ilıcalı istifasını sundu.

Bu bir teknik adamın kaderi değil, bu kulübün karakter meselesidir artık.

Mourinho’nun sözü ne kadar geçerli?

Jose Mourinho, futbol dünyasının en büyük isimlerinden biri. Kazandıkları ortada. Ancak Türkiye gibi hem saha içinde hem saha dışında çalkantılı bir futbol ikliminde “şampiyonluk sözü” yeterli mi? Mourinho, Roma'da, Tottenham'da, Manchester United'da da büyük sözler verdi. Ama bazen söz değil, sistem kazandırır.

Fenerbahçe’de sistem yok. Kaos var, gerilim var, kırılganlık var. Mourinho, işte tam da bu karmaşaya karşı “Ben çözerim” dedi. Koç, ona inandı.

Acun Ilıcalı neden gitti?

Bu sorunun yanıtı aslında çok net: Fikir ayrılığı. Ama bu basit bir görüş farkı değil. Bu bir yaklaşım krizi.

Acun Ilıcalı, Mourinho’nun seçiminden bu yana zaten mesafeli duruyordu. Transfer döneminde “istediği herkes alındı” demesiyle okları Mourinho’ya çevirdi. Bu sözler, Mourinho’ya açık bir “Sorumlusu sensin” mesajıydı.

Ali Koç ise bu eleştirileri kabul etmedi. Tam aksine, Mourinho’nun tarafında durdu. Bu da Acun için artık yolun sonu anlamına geldi.

Birlikte yola çıkılan, transfer stratejisinde önemli rol oynayan, kulübe medya gücü ve gençlik enerjisi taşıyan Acun Ilıcalı’nın bu şekilde ayrılması, Fenerbahçe yönetimi içinde ciddi bir fikir ayrılığı olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Kazanan kim?

Kısa vadede Mourinho kazandı. Başkanın güvenini aldı, görevde kaldı. Ama bu galibiyetin uzun vadede sürdürülebilir olup olmayacağı meçhul.

Fenerbahçe’de bu sezon her maç, sadece sahada değil, yönetim katında da oynanacak. Ve bu sezon, Mourinho’nun sadece taktik değil, diplomasi de üretmesi gerekecek.

Unutmayalım, Ali Koç’un seçim kampanyasındaki en güçlü mesajı “Jose Mourinho”ydu. O nedenle, bu tercihte biraz da mecburiyet var. Vazgeçseydi, kendi inandığı projeden vazgeçmiş olacaktı.

Fenerbahçe’de sorun teknik direktör değil. Sorun, yapısal istikrarsızlık. Bugün Mourinho kalır, yarın başka biri gelir. Ama bu kulüp sürekli içeriden çatırdarsa, dışarıda zafer şarkıları söylenmez.

Mourinho'nun kalması elbette bir meydan okumadır. Ama bu meydan okumanın ilk kurbanı Acun Ilıcalı oldu. Devamı gelir mi? Fenerbahçe’de hiçbir şey imkânsız değil.