ABD Suriye'den çekiliyor mu?

Önceki gün, İsrail KAN televizyonu ABD Başkanı Donald Trump'ın, Suriye'den Amerikan askerlerini çekeceğini açıkladı.
Bu elbette hem İsrail Dış İşleri'nin hem de MOSSAD'ın süzgecinden geçen bir haberdi.
Şöyle ifade edeyim; İsrail bu haberin dünya kamuoyuna duyurulmasını istedi ve bu şekilde servis etti.
İsrail terör örgütü, Gazze soykırımının devam ettiği günlerde, Batı kamuoyunun yogun tepkisine maruz kalmıştı.
ABD tarafından kendisine verilecek olan bazı ağır bombaların bu tepkiler sonucu askıya alınması üzerine de aynı algıyı yapmış ve kamuoyu baskısı oluşturmaya yönelik böyle bir hamle gerçekleştirmişti.
Şimdi yaptığı şey de budur!
Amerika Birleşik Devletleri'nin Suriye'deki askerlerini çekmemesi için yapılan bir algı haberdir bu, yani ters algı yapıyorlar.
Peki bu haberin sahada bir gerçekliği yok mudur?
ABD, Suriye'den gerçekten çekilme kararı almış olamaz mı?
Tabii ki vardır!
Türkiye'nin PKK YPG PYD terör örgütlerini tasfiye veya imha etme konusundaki kararlılığı karşısında zaten Trump'ın da bu konuda daha evvelden verilmiş açıklamaları üzerinden bir okuma yaparsak ABD Türkiye'yi karşısına almak yerine PKK- YPG'yi kendi kadarıyla baş başa bırakmaya yani terk etmeye karar vermiş olabilir.
MİT başkanı İbrahim Kalın'ın dün Şam'a gerçekleştirmiş olduğu ziyaret ve Suriye lideri Ahmet Şara ile yapmış olduğu görüşme, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Mısır ve Suudi Arabistan dışişleri bakanlarıyla yaptığı görüşmeler bize sahada bu gerçekliğin bulunduğunu ifade ediyor.
Şunu söyleyebilirim ki; PKK'nın miadı dolmuş kullanılma tarihi geçmiş ve artık ABD, bölgede PKK ile birlikte yol almayacağını açık seçik ifade eder duruma gelmiştir.
Bölgede çok şeyin değişeceğini biliyoruz hem de çok hızlı bir değişim olacak, kimsenin tahmin bile edemeyeceği ani değişikler yaşayabiliriz, tüm bu değişiklikler Türkiye'nin ve bölgenin lehine olacaktır.
Bölge üzerinde emperyal emelleri bulunan başta ABD olmak üzere batılı ülkelerin yavaş yavaş bölgeyi terk ederek yönlerini ulusal çıkanlar için en büyük tehdit olarak gördükleri Çin'e ve Hindistan'a çevireceğini öngörüyorum.
Hülasa İngilizlerin icat ettiği Ortadoğu tanımlaması yerini İslam coğrafyasına terk ederek bölgemizin ve coğrafyamızın emperyalist hegemonyalardan kurtularak özgürleşeceğini tüm kalbimle inanarak söyleyebilirim.