Tel Aviv yönetimi, Mısır’ın Sina’daki askeri hareketliliğini endişeyle izliyor. Netanyahu, ABD'nin devreye girmesini istiyor. Peki bu kriz, 1979 Barış Anlaşması’nı tehlikeye mi atıyor?
İsrail ve Mısır arasındaki ilişkiler, son dönemde yeniden gerilmeye başladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, ABD yönetimine Mısır’la ilgili dikkat çeken bir talepte bulunduğu iddia ediliyor. İddiaya göre Netanyahu, Kahire'nin Sina Yarımadası’ndaki askeri faaliyetlerini gerekçe göstererek Washington’dan bu duruma müdahale etmesini istedi. ABD basınına yansıyan haberde, Tel Aviv’in Mısır'ın bölgedeki adımlarını “tehdit” olarak değerlendirdiği ve endişelerin giderek büyüdüğü ifade ediliyor.
Mısır’ın Sina’daki askeri varlığı neden rahatsızlık yarattı?
Tel Aviv, Kahire'nin Sina Yarımadası’nda saldırı potansiyeli taşıyan askeri yapılar inşa ettiğini ileri sürüyor. İsrailli yetkililer, genişletilen hava üsleri, olası füze depoları ve yer altı tesislerin 1979 Barış Anlaşması’na aykırı olduğunu savunuyor. Bu anlaşma, Sina’da yalnızca hafif silahlarla sınırlı askeri varlığa izin veriyor.
İsrail kaynakları, Kahire ile doğrudan iletişim kurulduğunu ancak tatmin edici bir açıklama alınamadığını belirtiyor. İddialara göre, ABD öncülüğündeki gözlem misyonunun uçuşlarını azaltması da İsrail’in bölgede kontrolü kaybettiği hissini güçlendirmiş durumda.
Netanyahu Washington’un kapısını çaldı
İsrail basınına konuşan diplomatik kaynaklara göre Netanyahu, Joe Biden yönetiminden bu duruma kayıtsız kalmamasını istedi. Özellikle Trump döneminde başlayan yakın ilişki üzerinden bu tür krizlerin daha kolay yönetildiği hatırlatılırken, Netanyahu’nun aynı baskı kanallarını Biden’a da taşımaya çalıştığı belirtiliyor.
İsrailli bir yetkiliye göre, Mısır'ın askeri faaliyetleri sadece barış anlaşmasını değil, bölgedeki istikrarı da tehdit ediyor. Tel Aviv’in bu gelişmeleri doğrudan Washington’la paylaşarak, uluslararası desteği arkasına alma çabası dikkat çekiyor.
Mısır’dan jet yalanlama: İddialar asılsız
Kahire yönetimi ise İsrail’in ortaya attığı iddiaları kesin bir dille reddediyor. Mısırlı bir yetkili, ABD'nin bu konuyu gündeme getirmediğini ve ortada abartılmış bir kriz havası yaratıldığını öne sürdü. Özellikle Doha saldırısı sonrası iki ülke arasında tansiyonun yükseldiği hatırlanırken, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, “Netanyahu hükümeti barışı zorluyor” diyerek doğrudan mesaj vermişti.
Sina Barış Anlaşması yeniden tartışma konusu oldu
1979’da imzalanan İsrail-Mısır Barış Anlaşması, Orta Doğu’da savaş döneminin sonunu simgeliyordu. İsrail, bu anlaşmayla Sina’dan çekilmiş, Mısır ise İsrail’i tanımıştı. Anlaşmanın şartları gereği, Sina’nın belirli bölgelerinde askeri varlık kısıtlanmıştı. Ancak son gelişmeler, bu mutabakatın sahada ne kadar sürdürülebilir olduğunu yeniden gündeme taşıyor.
Gözlem uçuşlarının azalması, askeri faaliyetlerin artması ve tarafların birbiriyle karşılıklı güven sorunları yaşaması, bölgedeki dengeleri yeniden sarsabilir. Uzmanlar, bu tür krizlerin kontrolsüz büyümesinin yalnızca iki ülkeyi değil, tüm bölgeyi etkileyebileceğini vurguluyor.