Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu kapsamında ABD'nin New York kentinde açıklamalarda bulunan İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Filistin’in devlet olarak tanınmasına sıcak baktıklarını söyledi ancak bu adımın önüne ciddi şartlar koydu. Meloni’ye göre, tüm rehinelerin serbest bırakılması ve Hamas’ın Gazze yönetiminden tamamen dışlanması, bu tanımanın ön koşulları.
Ancak bu açıklama, İtalya'da siyasi atmosferi bir anda gerdi. Muhalefet lideri ve eski Başbakan Giuseppe Conte, Meloni'nin bu yaklaşımını "sefil bir manevra" olarak nitelendirdi. Filistin meselesinin "şartlı diplomatik hamlelerle oyalanamayacak kadar acil" olduğunu vurgulayan Conte, hükümeti çifte standart ve uluslararası ikiyüzlülükle suçladı.
Meloni: “Filistin’e karşı değiliz ama öncelikler net olmalı”
Meloni yaptığı açıklamada, “Filistin’in tanınmasına prensipte karşı değilim, ancak uluslararası toplumun öncelikleri Hamas’a baskı kurmak olmalı. Rehinelerin iadesi ve Hamas’ın siyasi denklemden çıkarılması sağlanmadan böyle bir adım eksik olur” ifadelerini kullandı.
Meloni ayrıca muhalefetin desteğini de talep etti, ancak bu çağrı beklediği karşılığı bulmadı. Özellikle Conte'nin çıkışı, ülkede Filistin meselesinin artık siyasi kutuplaşmanın merkezine yerleştiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Conte’den Meloni’ye tokat gibi sözler: “Tanımak istiyorsan, tanırsın!”
Giuseppe Conte ise hükümetin bu politikasına sert ifadelerle yanıt verdi. Beş Yıldız Hareketi lideri, "Filistin’i tanımak resmi bir irade beyanıdır. Bunu ya yaparsınız ya da yapmazsınız. Bir devleti tanımak için rehin pazarlığı yapılamaz" dedi.
Conte ayrıca, “İtalya neden Filistin’i tanıyan 150 ülkenin arasına katılmıyor? Netanyahu’ya göz kırpan bu ikiyüzlülük kabul edilemez” sözleriyle hükümeti hedef aldı. Sözlerinin sonunda ise dikkat çeken bir uyarıda bulundu: “Eğer bu hızla devam edersek, çok yakında Filistin halkı diye bir şey kalmayacak.”
Uluslararası gözler İtalya’ya çevrildi
Meloni’nin bu açıklamaları ve Conte'nin sert tepkisi, Avrupa basınında da yer buldu. İtalya’nın Filistin’i tanıyıp tanımayacağı, yalnızca iç politikayı değil, Akdeniz diplomasisi açısından da kritik önemde. İtalya’nın İsrail-Filistin hattında nasıl bir tutum alacağı, bölgedeki insani krizlerin çözümünde önemli bir gösterge olarak değerlendiriliyor.