Türkiye’yi istila eden kahverengi kokarca tehdidi, kontrol altına alınmazsa yalnızca tarlalar ve bahçeleri değil, evleri, iş yerlerini, hatta marketleri de hedef alacak. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Kadir Ulusoy, yaptığı açıklamada zararlının sadece tarım alanlarını değil, kentsel yaşamı da tehdit ettiğini belirterek, Tarım ve Orman Bakanlığı’nı acil önlem almaya çağırdı.
Karadeniz’in Baş Belası, Şimdi Tüm Türkiye’yi Sarıyor
Kahverengi kokarca, önce fındık tarlalarında belirmişti, şimdi tüm Batı Karadeniz, Marmara ve İç Anadolu’ya yayılmış durumda. Bu zararlının tehlikesi yalnızca ekinlerle sınırlı değil. Kış aylarında kapalı alanlara sığınma eğilimi gösteren kokarca, arabaları, evleri, ahırları ve marketleri birer hedef olarak seçiyor.
Kadir Ulusoy, “Artık bu böcek sadece tarım alanlarında değil, insanların yaşadığı alanlarda da istila tehdidi oluşturuyor” diyerek, şehir hayatı için ciddi bir tehdit uyarısı yaptı.
Kokarcaya Karşı Alarm: “Bu Kış Her Yerde Olabilirler”
Ulusoy’un açıklamasına göre, geçen yıl yeterli önlem alınmadığı için bu yılki kokarca popülasyonu 5-6 kat artmış durumda. Özellikle kış aylarında barınacak yer arayan bu zararlılar, evlere ve kapalı alanlara kümeler halinde girmeye başladı.
Marketler, apartman daireleri, araçlar, depo alanları, kamu binaları bu böceğin kışlık barınağı haline gelebilir. Özellikle sosyal medyada dolaşan videolarda, evlerde ve araçlarda kümeler halinde görülen kokarca sürüleri, halkta ciddi tedirginlik yarattı.
60’tan Fazla Tarım Ürünü Tehlikede
Kahverengi kokarca, yalnızca kentsel yaşamı değil, aynı zamanda tarım ekonomisini de tehdit ediyor. Fındıktan mısıra, elma, kayısı, domates, biber, salatalık gibi 60’a yakın tarım ürününde doğrudan meyveye zarar veriyor. Emici ağız yapısıyla meyvenin şeklini bozarak tadını ve piyasa değerini düşürüyor.
Zararlının üreme hızı da korkutucu: Bir dişi kokarca 300’e yakın yumurta bırakabiliyor, bu da birkaç ay içinde milyonlarca yeni bireyin ortaya çıkması demek.
Tedbir Alınmazsa Ulusal Kriz Kapıda
Ulusoy, mücadelenin sadece çiftçiye bırakılamayacağını, Tarım Bakanlığı’nın bölgesel değil, ulusal bir eylem planı oluşturması gerektiğini belirtti.
Mekanik, kimyasal ve biyolojik mücadelenin bir arada yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Ulusoy, samuray arısı adı verilen bir böcek türünün dünyada başarıyla kullanıldığını da hatırlattı.
Feromon tuzakları, kapalı mekan ilaçlaması, biyolojik mücadele eğitimi gibi yöntemlerin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen Ulusoy, “Geç kalırsak, bu böcek Türkiye genelinde bir yaşam alanı istilasına dönüşebilir” dedi.
Marketlere Girmek Üzere Olan Zararlıya Karşı Halk Ne Yapmalı?
Uzmanlar, bireysel önlemlerin de önemli olduğunu belirtiyor. Pencerelerin sineklikle korunması, kapalı alanların sıkı kapatılması, doğal kovucu kokuların kullanılması gibi yöntemlerle kahverengi kokarcanın iç mekânlara girişini engellemek mümkün olabilir. Ancak toplumsal bir seferberlik olmadan zararlının önüne geçmek zor.