Yenidevir Gazetesi Genel “Türkiye’yi kim yönetmeli?” anketinde kim önde? 2025 son verilerle detaylı liderlik sıralaması

“Türkiye’yi kim yönetmeli?” anketinde kim önde? 2025 son verilerle detaylı liderlik sıralaması

Türkiye’de siyaset sahnesi yeniden şekilleniyor. ASAL Araştırma’nın Kasım 2025 dönemine ait son anketi, seçmenin lider tercihini bir kez daha gözler önüne serdi. "Türkiye’yi kim yönetmeli?" sorusuna verilen yanıtlar, kamuoyunun gündemini bir anda değiştirdi. Zirvede uzun süredir yer alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu kez de yüzde 25,6 ile birinci sırada yer aldı. Ancak arkasından gelen isimlerle arasındaki 9 puanlık fark yeni bir siyasi hikâyenin habercisi olabilir.

3 Dakika
Okunma Süresi

Türkiye’de siyaset sahnesi yeniden şekilleniyor. ASAL Araştırma’nın Kasım 2025 dönemine ait son anketi, seçmenin lider tercihini bir kez daha gözler önüne serdi. "Türkiye’yi kim yönetmeli?" sorusuna verilen yanıtlar, kamuoyunun gündemini bir anda değiştirdi. Zirvede uzun süredir yer alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu kez de yüzde 25,6 ile birinci sırada yer aldı. Ancak arkasından gelen isimlerle arasındaki 9 puanlık fark yeni bir siyasi hikâyenin habercisi olabilir.

Erdoğan zirvede ama fark kapanıyor: Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu takipte

Anketin en çarpıcı sonucu, liderlik yarışının artık daha çok kişi arasında geçiyor olması. Recep Tayyip Erdoğan yine ilk sırada yer almasına rağmen, aradaki fark dikkatleri üzerine çekti. Mansur Yavaş yüzde 16 ile ikinci sıraya yerleşirken, Ekrem İmamoğlu yüzde 12,4 oranla üçüncü sıraya yerleşti. Muhalefetin bu iki isminin toplamda yüzde 28,4 oranında destek alması, Erdoğan’ın karşısında yükselen yeni blokların sinyalini veriyor.

Bu tablo, önümüzdeki seçim sürecinde yalnızca partilerin değil, adayların da bireysel performanslarının belirleyici olacağını gösteriyor.

Destek oranları değişti: Yeni isimler sahnede, bazı liderler ise geride kaldı

Anketin ilerleyen sıralarında öne çıkan diğer isimler ise dikkat çekici: Selahattin Demirtaş yüzde 5, Özgür Özel yüzde 4,4, Devlet Bahçeli yüzde 3,8 oranında destek aldı. Bu oranlar, siyasette geleneksel figürlerin artık eskisi kadar güçlü olmadığını ortaya koyuyor.

Meclis dışından gelen isimler de tabloya dahil oldu. Müsavat Dervişoğlu yüzde 2,9, Ümit Özdağ yüzde 2,1, Fatih Erbakan yüzde 1,7, Yavuz Ağıralioğlu ise yüzde 1,4 oranında destek bulabildi. “Diğer” kategorisinde toplanan adayların oranı ise yüzde 2,5 olarak açıklandı.

En dikkat çeken veri: “Hiçbiri” diyenlerin oranı yükseliyor

Anketin en çok konuşulan detaylarından biri de, lider isimler dışında kalan yanıtlar oldu. Katılımcıların yüzde 18’i “hiçbiri” cevabını verdi. Bu oran, halkın büyük bir kısmının mevcut liderlere olan güveninde azalma yaşadığını düşündürüyor. Ayrıca yüzde 4,2’lik bir kesim, fikrini beyan etmeyerek “kararsız” ya da “cevap yok” seçeneğini tercih etti.

Siyasi yorumculara göre bu durum, seçmenin yeni bir yüz ya da farklı bir siyasi söylem beklentisinde olduğunun açık bir göstergesi olabilir.

Anketin kapsamı geniş: 26 ilde yapılan çalışma ne anlatıyor?

ASAL Araştırma’nın çalışması, 1-9 Kasım 2025 tarihleri arasında CATI (bilgisayar destekli telefon görüşmesi) yöntemiyle, 26 farklı ilde yaşayan 2.015 kişiyle gerçekleştirildi. Yüzde 95 güven aralığı ve ±2,5 hata payı ile hazırlanan rapor, Türkiye’nin dört bir yanından farklı sosyoekonomik yapıdaki katılımcıların görüşlerini yansıtıyor.

Seçmen eğilimlerinin bu denli detaylı bir şekilde yansıtılması, siyasi partilerin gelecek stratejilerini yeniden değerlendirmesine neden olabilir. Anketteki "hiçbiri" cevabının yükselmesi ise bu sürecin en dikkat çekici kırılma noktalarından biri olabilir.

Seçim süreci ısındı: Gözler 2026'ya çevrildi

Bu anket, yalnızca bugünün fotoğrafını çekmekle kalmıyor, aynı zamanda geleceğin siyasi atmosferine dair önemli ipuçları veriyor. Erdoğan’ın liderliği korumasına rağmen, aradaki farkın kapanıyor olması ve muhalefetin yükselen isimlerinin ciddi oranlara ulaşması, 2026'da siyasetin çok daha hareketli geçeceğine işaret ediyor.

Seçmen tercihlerinin bu kadar hızlı değiştiği bir ortamda, yeni aktörlerin sahneye çıkması an meselesi olabilir. Türkiye siyasetinde taşların yeniden oynayacağı günler yaklaşıyor.