Dünya siyaseti bir kez daha Kremlin’den yükselen sözlerle sarsıldı. Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve eski Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, yaptığı açıklamayla NATO'yu resmen "düşman" ilan etti. Medvedev’in bu çıkışı, yalnızca diplomatik dengeleri değil, küresel güvenlik algısını da derinden etkiledi.
Sosyal medya platformu X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı sert paylaşımla gündeme bomba gibi düşen Medvedev, “Düşmana düşman gibi davranılır” sözleriyle Batı'ya açık tehdit mesajı verdi. Bu çıkış, Kremlin’in diplomatik söylemden askeri retoriğe kayışını yeniden gündeme taşıdı.
Medvedev'den NATO'ya Açık Mesaj: “Konsey Bitti, Düşmanlık Başladı”
Rus haber ajansı TASS tarafından aktarılan bilgilere göre, Medvedev, İngilizce olarak paylaştığı mesajında Rusya-NATO Konseyi’nin fiilen sona erdiğini ve bu durumdan memnuniyet duyduklarını vurguladı. “Hangi konsey? Artık böyle bir şey yok” diyen Medvedev, “NATO bizim açık düşmanımızdır” ifadesiyle Moskova’nın Batı ile ipleri tamamen koparma noktasına geldiğinin altını çizdi.
Bu açıklamaların devamında ise Sovyet döneminin güçlü propagandacı yazarlarından Maksim Gorki'nin sözlerini alıntılayan Medvedev, “Düşman teslim olmazsa yok edilir” diyerek söylemini daha da sertleştirdi.
Putin’in Tehdidi Sonrası Medvedev’den Yeni Hamle
Bu açıklamalar, Vladimir Putin’in Avrupa’ya yönelik “hazırız” tehdidinden yalnızca birkaç gün sonra geldi. Kremlin’in son dönemde giderek saldırganlaşan dili, yalnızca Ukrayna kriziyle sınırlı kalmıyor; doğrudan Avrupa kıtasına yönelik mesajlarla da alarm seviyesini yükseltiyor.
Putin kısa süre önce yaptığı bir konuşmada, Avrupa’dan gelebilecek herhangi bir askeri adımın “çok güçlü şekilde karşılık bulacağını” söylemiş ve “Avrupa savaş istiyorsa, biz hazırız” diyerek adeta meydan okumuştu.
Medvedev’in açıklamaları bu tehdidin bir adım ötesine geçerek, diplomasi zeminini tamamen dışlayan bir çatışma diline evrildiğini gösteriyor.
NATO'dan İlk Tepki: “Rusya Pervasızca Davranıyor”
Medvedev’in açıklamaları sonrası NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de sessiz kalmadı. Brüksel'den yapılan ilk açıklamada, Rusya’nın “sorumsuz ve pervasız” davranışlarının bölgesel istikrarı tehdit ettiği vurgulandı. Rutte, “NATO, Avrupa’yı korumak için tüm imkânlarını seferber etmeye hazır” diyerek olası bir çatışmaya karşı ittifakın caydırıcılığını ön plana çıkardı.
Soğuk Savaş Döneminin Dili Geri mi Dönüyor?
Uzmanlara göre, Medvedev’in “NATO düşmanımız” çıkışı, yalnızca anlık bir siyasi tepki değil. Kremlin’in son dönemde sıkça kullandığı bu agresif dil, Soğuk Savaş döneminin yeniden hortladığına dair güçlü sinyaller veriyor. Analistler, özellikle Ukrayna savaşı sonrası Rusya'nın Batı ile olan tüm bağlarını kestiğini ve artık “karşı blok” tanımını açıkça benimsediğini ifade ediyor.
Bu söylem aynı zamanda, askeri gerginliklerin sadece Doğu Avrupa ile sınırlı kalmayabileceği, Baltıklar’dan Balkanlar’a kadar birçok bölgeyi kapsayan yeni bir güvenlik krizinin eşiğinde olunduğunu düşündürüyor.
Yeni Bir Gerilim Dalgası mı Başlıyor?
Medvedev’in ifadeleri, sadece bir açıklama değil, Batı’ya gönderilen organize ve planlı bir gözdağı olarak yorumlanıyor. NATO ise bu söylemlere karşı temkinli fakat hazırlıklı duruşunu koruyor.
Özellikle Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılım süreci sonrası Moskova’nın “Batı tamamen düşman” çizgisine kayması, önümüzdeki dönemde yeni askeri hamlelerin işareti olarak değerlendiriliyor.
