Eğitim Yetmez: Deneyim ve Gözlem Şart
Mimarlık eğitiminin tek başına yeterli olmadığını savunan Coşkun, "Bir mimar sadece plan çizmekle yetinemez; kesitleri, cepheleri ve mekânın ruhunu da yansıtabilmelidir," diyor. Aynı zamanda, eğitim kurumlarının sektörle olan bağının güçlendirilmesi gerektığine dikkat çekiyor. Genç mimar adaylarına ise "Stajları ve uluslararası deneyimleri ihmal etmeyin," tavsiyesinde bulunuyor.
Müteahhit Baskısı ve Mimarlığın Sınırlanması
Coşkun’a göre, Türkiye'de mimarlık sektörü, büyük ölçüde ticari kaygılarla şekilleniyor ve bu durum yaratıcılığı kısıtlıyor. "Mimarların en iyi tasarımları yapabilmesi için daha özgür bir ortam gerekli," diyen Coşkun, yeni fikirlerin ancak çağa ayak uyduran bir yaklaşımla hayata geçirilebileceğini belirtiyor.
Dünya Çapında İlham
"Kütleleri ortaya koyma düşüncesi" olarak tanımladığı tarzıyla dikkat çeken Coşkun, ilhamını dünyanın dört bir yanındaki projelerden alıyor. "Her tamamlanan proje beni bir sonraki işe daha büyük bir heyecanla hazırlıyor," diyen mimar, mimarlığın durağan olmadığını ve her yeni projenin bir başlangıç noktaları sunduğunu ifade ediyor.
Tutku Olmadan Olmaz
Mimarlık mesleğine duyduğu tutkuyu vurgulayan Coşkun, "Eğer mimarlığa karşı gerçek bir ilginiz ve sevginiz yoksa, bu meslekte başarılı olmanız zor," diyor. Genç mimarlara en doğru ofislerde staj yapmalarını ve farklı mimari yapıları gezip gözlemlemelerini öneriyor. "Mimarlık sadece teknik bir meslek değil, aynı zamanda bir sanattır."
Mert Coşkun, geleceğe dair umutlu ve heyecan dolu. "Her projede yeni bir şey öğreniyorum ve bu beni motive ediyor," diyen başarılı mimar, hem yerel hem de uluslararası arenada fark yaratmaya devam ediyor.