Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul’da katıldığı toplantıda milyonlarca çalışan, emekli ve işverenin dikkatle takip ettiği enflasyon tahmini hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Şimşek’in verdiği yıl sonu tahmini, 2026 maaş zamlarını doğrudan etkileyecek. Ekonomi gündemine damga vuran bu açıklamalar, özellikle memur, emekli ve asgari ücretli kesimi yakından ilgilendiriyor.
2025 Enflasyon Tahmini: Gözler Yeni Yıl Zammında
Bakan Şimşek, enflasyonda belirgin bir düşüş yaşandığını belirterek, 2025 yılının yüzde 31 seviyelerinde tamamlanacağını ifade etti. Kasım ayı itibariyle bu oranın yakalandığını söyleyen Şimşek, bu rakamın büyük olasılıkla yıl sonuna kadar korunacağını duyurdu.
Bu tahmin, başta memur ve emekli maaşları olmak üzere, milyonlarca çalışanın maaşına yansıyacak zam oranları için kritik bir referans niteliği taşıyor. Çünkü Türkiye’de kamu çalışanlarının maaş artışları, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileri doğrultusunda belirleniyor.
2026 İçin Hedef: Enflasyon Yüzde 20'nin Altına Düşecek mi?
2025’te yüzde 31 seviyelerinde öngörülen enflasyonun ardından, 2026 hedefinin yüzde 20’nin altı olduğunu vurgulayan Şimşek, ekonomik dengelerin yeniden kurulacağı mesajını verdi. Eğitim ve kira gibi hizmet sektörlerinde fiyat artışlarının halen yüksek seyretmesine rağmen, geçen yıla göre ciddi bir gerileme yaşandığını belirtti.
“Yüzde 97 seviyesinden yüzde 44'e kadar düşen bir enflasyondan bahsediyoruz” diyen Şimşek, bu düşüşün süreceğini ve alım gücünde iyileşme sinyalleri olduğunu kaydetti.
Asgari Ücret, Özel Sektör, Memur: Kim Ne Kadar Zam Bekleyebilir?
Açıklanan enflasyon verileri, yalnızca kamu çalışanlarını değil, özel sektör çalışanlarını ve asgari ücretlileri de yakından ilgilendiriyor. Türkiye'de memur ve memur emeklileri için maaş artışında 6 aylık enflasyon farkı doğrudan hesaba katılırken, özel sektörde zam oranları genellikle yıllık enflasyon rakamlarına göre belirleniyor.
Yüksek enflasyon dönemlerinde özel sektör çalışanları, işverenleriyle daha yüksek maaş artışı için pazarlık yaparken, asgari ücret belirlemesinde de enflasyon en kritik kriter olarak öne çıkıyor. Bu nedenle Bakan Şimşek’in açıkladığı yüzde 31'lik oran, asgari ücret komisyonunun vereceği karar için de doğrudan etkili olacak.
Türkiye Ekonomisinde 250 Milyar Dolarlık İyileşme!
Bakan Şimşek’in açıklamalarındaki en dikkat çekici noktalardan biri de, Türkiye ekonomisinin bilançosundaki 250 milyar doları aşan iyileşme oldu. Son 2 yılda net rezervlerin 118 milyar dolar artırıldığını, KKM hesaplarının 143 milyar dolar azaltıldığını ve Türkiye’nin risk priminin 7,5 yılın en düşük seviyesine indiğini aktardı.
Bu gelişmelerin, uluslararası piyasalar açısından da Türkiye’ye olan güveni artırdığı ifade edilirken, ekonomik reformlara hız verileceği açıklandı.
Kamu İhale Reformu ve Sosyal Destek Projesi Yolda
Yeni dönem hedefleri arasında kamu ihale reformu da yer alıyor. Şimşek, mevcut sistemdeki istisnaların kaldırılması için tasarıyı parti grubuna sunduklarını açıkladı. Ayrıca, 2027 itibariyle belli gelir düzeyinin altındaki ailelere destek programı başlatılacağını duyurdu. Bu programın yapay zeka çağında sosyal dengeyi koruma amacı taşıdığı ifade edildi.
Enflasyon ve Alım Gücü Arasındaki Doğrudan Bağlantı
Enflasyon, temel olarak mal ve hizmet fiyatlarındaki genel artışı ifade ederken, çalışanların maaşları sabit kaldığında alım gücü azalıyor. Bu durum, maaşların enflasyon karşısında erimesine neden oluyor. Dolayısıyla açıklanan her enflasyon verisi, doğrudan vatandaşın cebine yansıyan sonuçlar doğuruyor.
Enflasyona endeksli maaş zamları, ekonomik göstergelerin çalışanlar üzerindeki somut etkisini gözler önüne sererken, 2025 sonunda açıklanacak olan nihai oran tüm maaş gruplarını yakından ilgilendiriyor.
