Alışveriş tutkunları arasında hızla yayılan bir fiyat karşılaştırması, gündemi adeta sarstı. Aynı marka ve model bir spor ayakkabının, Türkiye ve Yunanistan’daki satış etiketleri arasındaki uçurum gibi fark, hem tüketicileri hem de ekonomistleri harekete geçirdi.
Yunanistan’da 129 Euro’ya (yaklaşık 6.400 TL) satılan bu ayakkabı, Türkiye’de tam 18.499 TL’ye alıcı buluyor. Aradaki 12 bin lirayı aşan fark, "Nasıl olur?" sorularını beraberinde getirdi.
Yunanistan’da 6 Bin, Türkiye’de 18 Bin! Neden Bu Kadar Fark Var?
Ayakkabı, global bir spor giyim markasına ait ve her iki ülkede de aynı sezon ürünü olarak vitrinlerde yer alıyor. Ancak tüketiciler, Türkiye’deki fiyat etiketini görünce şaşkınlığını gizleyemiyor. Bu devasa farkın sebepleri arasında yüksek vergi oranları, döviz kuru etkisi, lojistik maliyetleri ve bayi politikaları gösteriliyor.
Ekonomistlere göre, Türkiye’deki KDV, ÖTV, gümrük vergileri ve perakende zincirinin kâr marjları, ürün fiyatlarının neredeyse katlanmasına neden oluyor. Yunanistan’da ise Avrupa Birliği içindeki ticaret avantajları sayesinde fiyatlar daha dengeli seyrediyor.
Sosyal Medya Tepkili: “Yurt Dışında Yaşasak Ucuza Giyineceğiz!”
Fiyat farkı kısa sürede sosyal medya kullanıcılarının da dikkatini çekti. Birçok kullanıcı, "Bu ayakkabıyı alacağıma Yunanistan’a tatile gider, ayakkabıyı da alır dönerim" esprisini yaparken, bazıları durumu "ekonomik adaletsizlik" olarak yorumladı.
Platformlarda #ayakkabıfiyatı, #TürkiyeYunanistan ve #vergisistemi etiketleriyle yapılan paylaşımlar hızla viral oldu. Özellikle genç kullanıcılar, fiyatların neden bu kadar değiştiğini sorgularken, bazıları sınır komşusu Yunanistan’dan online siparişin yollarını araştırmaya başladı.
Fiyat Farkı Sadece Ayakkabıda mı?
Uzmanlara göre durum yalnızca ayakkabıyla sınırlı değil. Türkiye’de aynı markaya ait birçok ürünün, Avrupa ülkelerinden %100’e varan oranlarda daha pahalıya satıldığı belirtiliyor. Tekstil, elektronik ve kozmetik ürünlerinde de benzer farklar gözlemleniyor.
Bu durum, Türkiye'deki tüketicinin alım gücünün düştüğünü ve markaların fiyatlandırma stratejilerinde farklı ülkelerde ayrı politikalar uyguladığını ortaya koyuyor. Kur farkı, satın alma gücü paritesi (PPP) ve ülkelere özel fiyatlandırma yöntemleri, bu tabloda önemli rol oynuyor.
Uzmanlar Uyarıyor: Vergi Yükü Azalmadan Fiyatlar Gerilemez
Ekonomistler, ithal ürünlerdeki yüksek fiyatların vergilendirme sisteminden ve döviz kuru etkisinden kaynaklandığını belirtiyor. Türkiye'deki ürün fiyatlarını aşağı çekmenin yolu ise ithalat vergilerinin yeniden düzenlenmesi, kur baskısının hafifletilmesi ve perakende zincirlerinin şeffaf fiyat politikaları uygulaması olarak görülüyor.
Tüketiciler ise "aynı ayakkabının Yunanistan’da üçte bir fiyatına satılması" karşısında adeta çaresiz. Online alışverişteki gümrük kısıtlamaları ve kargo ücretleri de yurt dışından alışverişi cazip olmaktan çıkarıyor.