Türkiye'nin et ve gıda sektöründe güvenilir markaları arasında gösterilen Seret Et ve Gıda, mali krizle sarsıldı. 1987 yılında kurulan ve uzun yıllardır sektöre damga vuran şirket, nakit akışındaki sorunları aşamayınca konkordato başvurusunda bulundu. Mahkeme, şirkete 1 yıl süreyle kesin mühlet vererek konkordato sürecini resmen başlattı.
Mahkemeden koruma kararı: Seret Et konkordato sürecine girdi
İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin aldığı kararla, yalnızca Seret Et değil, şirketin ortağı Servet Bekar da konkordato kapsamına alındı. Mahkeme, mevcut konkordato komiser heyetinin görevine devam etmesine hükmetti. Bu sayede firma, 1 yıl boyunca alacaklıların başlatabileceği icra işlemlerinden yasal olarak korunacak.
Gıda sektöründe iflas endişesi büyüyor
Seret Et'in konkordato başvurusu, yalnızca tek bir firmanın mali yapısı ile sınırlı değil. Gıda sektöründe yaşanan genel daralma, peş peşe gelen konkordato haberleriyle daha da görünür hâle geldi. Önceki haftalarda, Yusuf Et, Gülhanlar Güven Gıda ve ihracatçı kimliğiyle bilinen Çiloğlu Gıda gibi firmalar da konkordato talebinde bulunmuştu. Her biri farklı bölgelerde hizmet veren bu köklü şirketlerin aynı kaderi paylaşması, sektörde zincirleme bir mali çöküşün sinyali olarak görülüyor.
Tüketici talebi düştü, üretici dayanamadı
Seret Et gibi köklü firmaların bu sürece girmesi, uzmanlara göre sadece kötü yönetimle açıklanamaz. Sektör temsilcileri, son dönemde artan üretim maliyetleri, et fiyatlarındaki hızlı yükseliş, döviz kurundaki dalgalanmalar ve iç piyasada yaşanan talep düşüşü nedeniyle birçok işletmenin ayakta kalmakta zorlandığını ifade ediyor. Uzmanlara göre bu tablo, yalnızca konkordato ile geçiştirilemeyecek kadar derin ve yapısal sorunlara işaret ediyor.
38 yıllık başarı çizgisi nasıl bu noktaya geldi?
Seret Et, 1980’lerin sonlarında kurulduğundan bu yana gıda zincirleri, restoranlar, oteller ve perakende satış noktalarıyla güçlü bağlar kurmuştu. Kalite ve güven esaslı üretim anlayışıyla bilinen firma, özellikle İstanbul ve çevresinde önemli bir pazar payına sahipti. Ancak pandemi sonrası yaşanan ekonomik dalgalanma, yüksek faiz ortamı ve azalan alım gücü şirketin sürdürülebilirliğini tehdit etmeye başladı.
Şirketin konkordato süreci devam ederken, gözler komiser heyetinin hazırlayacağı mali raporlara çevrildi. Bu süreçte firmanın borçlarını yapılandırarak yeniden ayağa kalkıp kalkamayacağı henüz netlik kazanmış değil.