Dünyaca ünlü Rus Yazar Lev Tolstoy’un yeğeni ve Tolstoy Hanedanı’nın reisi Kont Nikolai Tolstoy dedesi Peter’in esir tutulduğu Yedikule Zindanları’nı ziyaret etti. Ziyaret sonrasında Yenidevir’e konuşan Nikolai Tolstoy, ailesinde Tatar Türkü Müslümanların da olduğunu söyledi. Tolstoy, dedesi ve ailesi hakkında merak edilen sorulara da dikkat çeken cevaplar verdi.
TOLGA SAÇIKARA
Lev Tolstoy birçok defa Nobel’e aday gösterilmesine karşın Nobel ödülü alamadı. Bu durumun siyasi olduğunu düşünüyor musunuz?
Evet olabilir tam bilemiyorum. Bazen hiç olmadık adamlara Nobel veriyorlar. Dönem dönem politik sebepler de etkili olabiliyor. Mesela İngiliz Thomas Hardy de benzer bir örnektir. Büyük bir edebiyatçıdır ama ödülü alamamıştır.
Rus olduğu için alamamış olabilir mi?
Zannetmiyorum. Rus olup Nobel alan isimler de var. Mesela en son Rus yazar Solzhenitsyn, 1970’te Nobel Edebiyat Ödülü’nü almıştı. Diğer taraftan Fransız yazar Jean-Paul Sartre Nobel Edebiyat Ödülü'nü reddetti. Ödülü kabul etmeyerek tarihsel bir duruş sergiledi.
Lev Tolstoy, vefatından birkaç ay önce 'Tearüf-i Müslimîn' dergisine gönderdiği mektupta Hz. Muhammed (S.A.V.) hakkında bir kitap yazdığını söylüyor. Sizce Tolstoy Müslüman olmuş olabilir mi?
O mektubu ben görmedim. Bana da iletirseniz çok sevinirim. Müslüman olduğunu kesin olarak bilemiyoruz ama İslam’a büyük saygısının olduğunu ve sıcak baktığını biliyoruz.
Tolstoy ailesinin bugün Müslüman dostları var mıdır?
Bizim ailemizin kökeni Rusya’nın Kazan bölgesinden geliyor. Dedelerimiz o bölgenin belediye başkanı konumunda olmuşlar yıllar boyu. Orada 3 tane cami vardır. Müslüman nüfus da oldukça fazladır. Biliyorsunuz Tataristan bölgesi o taraflar. Şu an Kazan’da bizim Müslüman Tatar akrabalarımız var.
Kendinizi İngiliz mi Rus mu hissediyorsunuz?
Benim pasaportum İngiliz pasaportu. Ancak Rusya ile ilgili bir kitap yazarken kendimi Rus hissediyorum. Diğer taraftan İngiliz tarihi ile ilgili kitaplar da yazıyorum. O zaman da kendimi İngiliz hissediyorum. Yani yarı yarıya diyebilirim.
Tolstoy ailesinde İstanbul hatıraları nasıl anlatılırdı? İstanbul’un aile içinde nasıl bir yeri vardı?
Açıkçası ben İstanbul’a ilk defa geliyorum. Ailemin İstanbul hakkındaki en net hatırası dedemin burada hapishanede kalması. Tabi o dönemin şartlarını göz önüne aldığımızda burada gayet iyi ağırlanmışlar. Osmanlı dedemize çok iyi bakmış. Herhangi bir işkence de görmemiş…
Siz aynı zamanda Dünya Monarşistler Birliği’nin de başkanısınız. Bu zamanda Monarşizmi savunmak zor olmuyor mu?
Bugün Avrupa’nın büyük bir kısmı hala Monarşi ile yönetiliyor. İngiltere, İspanya, Holanda, Belçika, İsveç, Danimarka gibi birçok ülkede krallar var. Bu ülkelerde adalet daha iyi işliyor. Polisiye olaylar daha az. Ekonomi daha iyi. İsterseniz bir de diğer tarafa bakalım. Avrupa Birliği’nin 2 lokomotif gücü Fransa ve Almanya’da akıl almaz asayiş olayları yaşanıyor. Bu örnek tek başına Monarşizmi anlamınız için yeterli sanırım.
