Son dönemde telefon dolandırıcılığı farklı yöntemlerle yeniden gündeme gelirken, vatandaşların karşısına bu kez oldukça tehlikeli ve rahatsız edici bir yöntem çıktı. Şantaj çeteleri, görüntülü arama açan kişileri çocuk görüntülerinin yer aldığı içeriklerle şaşırtarak ekran kaydı alıyor, daha sonra bu görüntüleri kullanarak para talep ediyor. Siber güvenlik uzmanları, bilinmeyen numaralardan gelen görüntülü aramaların asla yanıtlanmaması gerektiğini özellikle vurguluyor.
Görüntülü arama şantajı: Dolandırıcıların yeni yöntemi
Geleneksel dolandırıcılık yöntemlerinin yerini artık dijital tuzaklar almış durumda. Özellikle yurt dışı numaralarından yapılan görüntülü çağrılar, masum bir iletişim isteği gibi görünse de büyük bir risk taşıyor. Aramayı açan kişi, hiçbir şeyden habersiz kamerayı aktif ettiğinde ekranda uygunsuz çocuk görüntülerinin yer aldığı bir video beliriyor. Bu sırada dolandırıcılar, kişinin yüzünü görüntünün üzerine yerleştirerek ekran görüntüsü alıyor ve şantaj sürecini başlatıyor.
Bu durum, masum bireyleri hem psikolojik hem maddi açıdan büyük bir çıkmaza sürüklüyor. Şüpheli kişiler, mağdurun ailesine veya çevresine görüntüleri göndermekle tehdit ederek para talep ediyor. Uzmanlar, yayılan bu yöntemle ilgili vatandaşları bilgilendirmenin hayati önem taşıdığını belirtiyor.
Mağdurun yüzü görüntüye montajlanıyor, uzun görüşme yapılmış gibi gösteriliyor
Dolandırıcıların amacı yalnızca korkutmak değil; oluşturdukları sahte görüntülerle mağdurun itibarını zedeleyebilecek algı yaratmak. Görüşme kısa sürse bile karşı taraf video kesip biçerek sanki mağdur uygunsuz içerikle bağlantı kurmuş gibi uzun bir kayıt izlenimi yaratabiliyor. Daha sonra mağdurla iletişime geçerek, “Bu görüntüyü ailene, arkadaşlarına göndeririz” diyerek baskı kuruyor.
Bu tarz şantaj girişimlerinde panikleyen kişiler, kimi zaman kimseye söylemeden para ödemeye yöneliyor. Ancak uzmanlar, işte tam bu noktada susmak yerine profesyonel destek alınması gerektiğini ifade ediyor.
Siber güvenlik uzmanı uyarıyor: “Görüntülü aramayı açmayın!”
Bilişim Uzmanı Osman Demircan, artan olaylara dikkat çekerek vatandaşlara kritik uyarılarda bulundu. Yurt dışı kaynaklı numaralardan gelen görüntülü aramaların çok büyük kısmının dolandırıcılık amaçlı olduğunu belirten Demircan, özellikle Afrika ülkeleri başta olmak üzere organize şekilde çalışan grupların bu sistemi kullandığını aktardı.
Demircan, “Tanımadığınız bir numara sizi görüntülü arıyorsa, kesinlikle açmayın. Saniyelik bir görüntü bile şantaj için yeterlidir” sözleriyle tehlikenin boyutuna dikkat çekti.
Şantaja uğrayan ne yapmalı? Uzman adım adım anlattı
Bu tür tuzaklara düşen kişilerin panikle hareket etmemesi gerektiğini belirten Demircan, belge toplamanın ve resmi başvuru yapmanın önemine vurgu yaptı. Özellikle ekran görüntülerinin saklanması, mesajlaşmaların kaydedilmesi ve en hızlı şekilde güvenlik birimlerine başvurulması gerektiğini ifade etti.
Demircan şu tavsiyede bulundu:
“Şantaj girişimi yaşayan bir kişi, elindeki deliller ile birlikte vakit kaybetmeden polise başvurmalı. Süreci sizin başlatmanız hem haklılığınızı ortaya koyar hem de dolandırıcıların ilerlemesini engeller.”
Yetkililer ayrıca, tehdide rağmen para göndermenin dolandırıcıları daha da cesaretlendirdiğine dikkat çekiyor. Şantaj çeteleri, ödeme yapan kişiye yeniden mesaj atarak tekrar para talep edebiliyor.
Dijital çağda yeni tehdit: “Bir tıkla tuzağa düşmek mümkün”
Teknolojinin hayatın merkezine yerleşmesi, dolandırıcıların da yöntemlerini çeşitlendirmesine neden oldu. Bugün bir mesaj, bir link veya bir görüntülü arama ile bile kişisel verilerin risk altına girebildiği bir dönem yaşanıyor. Uzmanlar, bilinmeyen numaradan gelen her aramaya kuşkuyla yaklaşılması, özellikle görüntülü çağrıların kesinlikle açılmaması gerektiğini yineliyor.
Toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi, yeni dolandırıcılık yöntemlerinin önüne geçmek adına büyük önem taşıyor. Siber güvenlik altyapılarının güçlendirilmesi kadar bireysel farkındalık da büyük rol oynuyor.
Görünen o ki telefon ve internet dolandırıcıları, yöntemlerini geliştirmeye devam edecek. Vatandaşların ise bu saldırılara karşı en güçlü savunması, bilgi sahibi olmak ve yalnızca güvenilir iletişim kaynaklarıyla bağlantı kurmak.
