Ortadoğu’da gözler bir kez daha Gazze’ye çevrildi. ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı “Gazze Çatışmasını Sonlandıracak Kapsamlı Plan”, bölgede diplomasi trafiğini hızlandırdı. Katar Dışişleri Bakanlığı, ateşkes görüşmelerine Türkiye’nin de katılacağını duyururken, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Başkanı İbrahim Kalın’ın, taraflarla kapsamlı temaslarda bulunacağı bildirildi.
Türkiye Resmen Sürece Dahil Oldu
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari, başkent Doha’da düzenlediği basın toplantısında, Katar, Mısır ve Türkiye’nin, Gazze'de ateşkes ve insani yardım için kolektif bir çaba içerisinde olduklarını açıkladı. Ensari, “Türkiye, bugün yapılacak müzakere oturumlarında yer alacak. Amacımız, savaşı ve Gazze’deki açlığı sona erdirmek” dedi.
Açıklamada, Türkiye'nin özellikle insani yardım ve diplomatik baskı süreçlerinde etkin rol oynayacağı belirtildi.
Trump’tan 20 Maddelik Plan: Gazze'de Yeni Dönem Mi?
ABD Başkanı Donald Trump, dün Netanyahu ile yaptığı ortak açıklamada, 20 maddelik “Gazze Planı”nı kamuoyuyla paylaştı. Planın bazı öne çıkan başlıkları şunlar:
İsrail, Gazze’den kademeli olarak çekilecek.
Tüm İsrailli esirler serbest bırakılacak.
Gazze’de Hamas’ın dahil olmayacağı yeni bir yönetim süreci başlayacak.
Bağımsız Filistin devleti kurulması gündemde değil.
Katar ve Mısır, bu planı Hamas'a iletti. Ensari, henüz resmi bir yanıt alınmadığını ancak “olumlu bir yaklaşım beklediklerini” ifade etti.
Netanyahu: "İsrail Gazze'de Kalacak"
Planla ilgili en dikkat çekici çıkış ise İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan geldi. Netanyahu, Trump’ın planına desteğini dile getirirken, “Gazze’deki işgalimiz sürecek, bağımsız Filistin devleti kurulmayacak” dedi. Bu açıklama, barış planının kapsamı ve samimiyeti hakkında ciddi soru işaretleri doğurdu.
Katar: “İsrail Özür Diledi”
Toplantıda ayrıca İsrail’in geçen hafta Katar’a yönelik gerçekleştirdiği saldırıya da değinildi. Sözcü Ensari, Netanyahu'nun Doha yönetiminden özür dilediğini ve saldırının tekrar edilmeyeceğini ilettiğini açıkladı. Katar, bu süreçte hukuki haklarını saklı tuttuğunu vurguladı.
Arap Barış İnisiyatifi Hâlâ Masada
Ensari ayrıca, 2002 yılında önerilen ve Suudi Arabistan öncülüğünde geliştirilen Arap Barış İnisiyatifi’nin de hâlâ geçerliliğini koruduğunu söyledi. Bu inisiyatif, 1967 sınırlarında bir Filistin devleti kurulmasını öngörüyor.
Türkiye’nin Rolü Ne Olacak?
Ankara, daha önce birçok kez Filistin’e koşulsuz destek verdiğini ve iki devletli çözümden yana olduğunu vurgulamıştı. Türkiye’nin bu süreçte diplomatik değil aynı zamanda insani yardım alanında da aktif olması bekleniyor.
