Yenidevir Gazetesi Gündem Rota Yeniden Oluşturuluyor

Rota Yeniden Oluşturuluyor

ABD Başkanı Trump’ın Ukrayna’ya desteği kesmesini ve Avrupa güvenliğine eskisi kadar destek vermeyeceğini açıklamasını bir “fırsat” olarak gören Türkiye, Avrupa kapılarını tekrar zorlamaya başladı.

5 Dakika
Okunma Süresi

YAHYA ALİ YILDIRIM / YENİDEVİR GAZETESİ HABER-ANALİZ

ABD Avrupa’yı yalnız bırakıyor ve yüz yıllık paradigma çatırdıyor. AB uyum yasalarının başaramadığı “AB’ye tam üyelik”, TSK’nın varlığıyla hayata geçebilir.

STRATEJİK İSTİHBARAT BAŞARILI

ABD ile Avrupa arasındaki bağların aşınması üzerine Avrupa devletleri güvenlik mimarisini en baştan kurmanın yolunu aramaya başladı. Dışişleri Bakanlığı ve stratejik istihbarat birimleri, bu kopuşun sinyallerini daha önce almış ve bu durumu bir fırsata çevirmek için politika üretmeye başlamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen hafta, AB'yi çıkmazdan sadece Türkiye kurtarabilir” açıklamasıyla işaretlerini verdiği yeni politikanın forveti ise Dışişleri Bakanı Hakan Fidan.

AB’NİN KAPISINI TSK ZORLAYACAK

Kurmaylarıyla birlikte Londra’daki “güvenlik” toplantısına katılan Bakan Fidan’ın "Türkiye’nin Avrupa güvenlik mimarisinin inşasında katkısı önemli” sözleri, Türkiye’nin Avrupa-ABD gerilimini AB’ye tam üyelik hedefinde fırsat olarak gördüğünü gösteriyor. Güçlü TSK, Avrupa güvenliği için büyük önemli arz ediyor. Cumhurbaşkanı bu durumu geçen gün şu sözlerle somutlaştırdı: Türkiye’siz bir Avrupa güvenliği düşünülemez. Avrupalı dostlarımızın da bu hakikatte artık yüzleşmesini bekliyoruz.”

İngiltere Başbakanı Starmer: Putin'e Yalakalık Yapmamalıyız

Başbakan Keir Starmer, Avrupa liderlerinin Ukrayna Zirvesi hakkında Avam Kamarası'nı bilgilendirdi. Nadir metaller anlaşmasının Ukrayna'ya güvenlik garantisi konusunda tek başına yeterli olmayacağını ve savaşı durduracak bir plan için koalisyon kurulması gerektiğini belirten Starmer, "Hepimiz Ukrayna'yı desteklemeliyiz, Putin'e yalakalık yapmamalıyız" dedi.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, ülkesinin artık Ukrayna’daki savaşı finanse etmesini istemiyor. Sadece Ukrayna’yı da değil bütün bir Avrupa’yı da gözden çıkarmak üzere olan Trump, ABD’nin NATO’ya ayırdığı yüklü desteği kesmeyi ve Avrupa’nın kendi başının çaresine bakmasını da istiyor. Trump yönetiminin yeni dış politika perspektifi, Avrupa’nın telaşa girmesini ve güvenlik mimarisini de en baştan ele almasını gerekli kıldı. 

Aslında Türkiye, bu rüzgârın geleceğini görmüştü. Gerek Dışişleri gerekse de istihbarat topluluğunun stratejik istihbarat üreten birimleri, Avrupa ile ABD arasındaki bu derin yarılmanın Türkiye için bir fırsata dönüşeceğini değerlendirdi ve Türkiye’nin politikasının revizyonunu önerdi. Çünkü, ABD’siz bir Avrupa, “Bir ayağı kırık sandalyeden” ibaretti ve güvenlik piramidi de sandalyenin bu kırık ayağına bağlıydı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tarihsel Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyelik hedefi için tekrar atağa geçmesi için bundan daha iyi bir süreç beklemesi gerekmiyordu.

Değişen politikanın ilk işareti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Şubat ayının sonundaki kabine toplantısının ardından mutat olduğu üzere kameraların karşısına geçen Erdoğan’ın Avrupa vurgusu, çalışılmış bir politikanın işareti fişeği gibiydi. Konuşmasında, son dönemde Türkiye-AB ilişkilerinin eski ritmine kavuşmakta olmasını önemsediğini belirten Erdoğan, net ifadelerle şunları söyledi: “AB’yi ekonomiden savunmaya, siyasetten uluslararası itibarı içine çıktığı çıkmazdan sadece Türkiye kurtarabilir, Türkiye'nin birliğe tam üyeliği kurtarabilir. AB bu gerçeklerle ne kadar erken yüzleşirse kendileri için o derece hayırlı olacaktır. Biz hep olduğu gibi yapıcı anlayışla karşılıklı fayda ve saygı temelinde üyelik sürecini ilerletmek düşüncesindeyiz. AB'nin ve birliğe yol veren ülkelerin yanlışta ısrar etmekten vazgeçmesi gerekiyor.”

Bu konuşmadan sonra Ukrayna lideri Zelenski, Beyaz Saray’dan aşağılanarak kovuldu ve Ukraynalı lider kendisini Avrupalı dostlarının kollarına attı. Avrupa telaşlıydı çünkü Trump, Zelenski’ye yaptığının aynısının Avrupa’;ya da yapmak istiyordu. NATO’nun ekseninde kurulan Avrupa güvenlik mimarisi çatırdıyordu. Hemen bu süreçte Avrupa liderleri Londra’da bir araya geldi. Ana konu “Ukrayna” olarak görülse de liderler aslında “ABD olmadan kendimizi nasıl koruruz” sorusunun yanıtını arıyordu. Toplantıya Türkiye’yi temsilen katılan, yeni politikanın forveti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan satır arasında önemli mesajlar verdi. Fidan, “Türkiye’nin Avrupa güvenlik mimarisinin inşasındaki” önemli katkısından bahsetti. Yani mesele sadece Ukrayna savaşı değildi. Soğuk Savaş’la birlikte kurulan bir paradigmanın çöküşünün arefesinde Türkiye tekrar oyuna girdi.

Hakan Fidan Londra’da önemli temaslarda bulunurken Cumhurbaşkanı Erdoğan “sahneye” çıktı ve önemli satır arası mesajlarının olduğu bir konuşma yaptı. Büyükelçilerle birlikte yaptığı ancak farklı din temsilcilerinin de katıldığı iftarda konuşan Erdoğan, “Son dönemde yaşanan gelişmeler, Türkiye-AB ilişkilerinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur” dedi ve ekledi: Türkiye’nin yer almadığı bir Avrupa’nın küresel bir aktör olarak varlığını sürdürmesi giderek imkansız hale geliyor. Açık söylemek gerekirse Türkiye’siz bir Avrupa güvenliği düşünülemez. Avrupalı dostlarımızın da bu hakikatte artık yüzleşmesini, vizyonel bir bakış açısıyla tam üyelik sürecimizi ilerletmesini bekliyoruz.”

Cumhurbaşkanı’nın mesajı, yakından bakanlar için açıktı. ABD’nin olmadığı bir Avrupa güvenliği için, dinamik ve güçlü bir ordusu olan, NATO’nun önemli bir üyesi ve yakın coğrafyanın en önemli ülkesi Türkiye’siz hesap yapılamazdı. Kürt Sorunu’nda sona gelinmiş, Libya, Suriye ve Irak’taki harekâtlarda önemli başarılar kazanmış, uluslararası görevlere de katılmış TSK’nın zaten rüştünü ispat etme gibi bir sorunu yoktu. Avrupa, güvende olmak istiyorsa, Türkiye’ye “tam üyelik” vermek zorundaydı.

İçeride sorunlarını bitirmek üzere olan Türkiye, son yıllarda dış politika sahnesine eli güçlü giriyor. Demokratikleşme adımlarının ve uyum yasalarının başaramadığı tam üyelik hedefi, TSK’nın sadece varlığıyla daha yakın bir gelecekte yerine ulaşabilir. 

İngiliz Başbakan: Putin’e Yalakalık Yapmamalıyız

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Londra'da düzenlenen "Ukrayna" zirvesiyle ilgili İngiltere Parlamentosunun Avam Kamarası üyelerini bilgilendirdi. Trump'a yakınlığıyla bilinen Reform UK Partisi Lideri Nigel Farage’nin "ABD 100 milyar sterlin verecek, binlerce Amerikan Ukrayna'da olacaktı. Bu bir güvenlik garantisi değil mi” sorusu üzerine Starmer, "Maden anlaşması tek başına yeterli değil" diyerek saldırgan tarafın Rusya olduğunu, Ukrayna'nın kendisini savunduğunu söyledi. Starmer, "Hepimiz Ukrayna’yı desteklemeliyiz, Putin'e yalakalık yapmamalıyız" diye konuştu.