İsrail ordusunun dün Gazze’nin Han Yunus bölgesindeki Nasır Hastanesi’ne gerçekleştirdiği çifte saldırı, büyük bir trajediye sahne oldu. Sağlık Bakanlığı’nın verdiği bilgilere göre, saldırılarda aralarında gazeteciler ve sağlık çalışanlarının da bulunduğu 20 kişi hayatını kaybetti. Katliamın ardından ortaya çıkan bir vasiyet, tüm dünyanın yüreğine dokundu.
Meryem Ebu Dekka’nın oğluna bıraktığı vasiyet yürek burktu
Saldırıda yaşamını yitiren gazeteciler arasında yer alan Meryem Ebu Dekka, geride bıraktığı sözleriyle milyonların kalbine kazındı. Genç yaşta hayata veda eden Dekka’nın, oğluna bıraktığı duygusal vasiyeti sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. “Büyüyüp evlendiğinde bir kız çocuğun olursa, ona benim adımı ver” sözleri, Gazze’de yaşanan insani dramın en çarpıcı simgelerinden biri haline geldi.
“Benim için sakın ağlama” sözleri tüm dünyayı ağlattı
Dekka’nın oğluna yazdığı vasiyette şu satırlar yer aldı:
“Sen benim sevgilimsin, kalbim ve dayanağımsın, ruhum ve oğlumsun. Seninle benim başım dik durur. Benim için sakın ağlama, çalışkan ol, başarılı ol. Senin büyük bir iş adamı olmanı isterim.”
Bu sözler, yalnızca bir annenin değil, savaşın ortasında dimdik duran bir gazetecinin, oğluna son bir mesajı olarak hafızalara kazındı.
Saldırıda 5 gazeteci hayatını kaybetti
İsrail'in hedef aldığı Nasır Hastanesi saldırısında hayatını kaybeden gazeteciler arasında yalnızca Meryem Ebu Dekka değil, farklı medya kuruluşlarına çalışan dört gazeteci daha yer aldı. Reuters foto muhabiri Hüsam el-Mısri, Al Jazeera kameramanı Muhammed Selame, NBC News muhabiri Muaz Ebu Taha ve gazeteci Ahmed Ebu Aziz, saldırıda yaşamını yitiren diğer isimler oldu.
Gazze’de gazeteciler de hedefte: Dünya basını sessiz mi kalacak?
Gazze’de yaşanan bu saldırılar, sadece sivilleri değil, gerçekleri dünyaya duyurmaya çalışan gazetecileri de hedef alıyor. Meryem Ebu Dekka’nın vasiyeti, sadece bir anneye değil, özgürlüğe, dayanışmaya ve gazetecilik onuruna yazılmış bir mektup gibi yankı buldu. Basın özgürlüğü, savaş bölgelerinde her geçen gün biraz daha yok olurken, bu tür olayların dünyada nasıl karşılık bulacağı merak konusu.
