TBMM çatısı altında tarihi bir adım atıldı. Türkiye, 40 yılı aşkın süredir devam eden terör sorununu sona erdirmek için yeni ve kararlı bir yola girdi. Siyasi partilerin ortak mutabakatıyla kurulan "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" İlk toplantısını gerçekleştirdi. Bu tarihi gelişme, hem siyasi hem de toplumsal düzeyde geniş yankı uyandırdı.
TVNET ekranlarında Halil Hasan Erdoğan’ın sunduğu programda süreci deverlendiren Yenidevir Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hamza Mercanoğlu “Milletimize hayırlı olsun. 40 küsür yıllık bir sürecin sonuna geldik. Bu başarı, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın benim en büyük eserim olacak’ diyerek tanımladığı bir başarıdır” sözleriyle sürecin tarihsel önemini vurguladı.
gösterdi.
Komisyonun ilk toplantısını yapmasıyla birlikte en çok merak edilen konulardan biri ise komisyonun ne yapacağıydı.
Sunucu Halil Hasan Erdoğan’ın yönelttiği “Komisyonun görevi nedir?” sorusunu cevaplayan Mercanoğlu, halkın beklentilerine dikkat çekerek şu açıklamayı yaptı:
“Halkın beklentileri çok yüksek. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan insanlar, teröre bulaşmamış kişiler, dağa kaçırılmış çocukları olan anneler var, hayatları yarım kalmış insanlar var. Bu kişilerin yeniden hayata kazandırılması gerekiyor. İş, eğitim ve sosyal destek alanlarında çok acil yasal düzenlemelere ihtiyaç var.”
Mercanoğlu: “İsim konusunda çeşitli gruplar arasında tartışmalar yaşandı. Ancak sonunda bir konsensüs sağlandı ve komisyon, ‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’ ismiyle ilk toplantısını gerçekleştirdi.”
Komisyonun çalışmalarına paralel olarak yaşanan bir gelişme olan görevden alınan Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere’nin görevine iade edilmesi hakkında sorulan “Terörsüz Türkiye” süreciyle bağlantılı mı sorusunu cevaplayan Mercanoğlu: “Bu tamamen hukuki bir süreçtir. Her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de hukuk ve kanunlar işler. Sayın Tutdere hakkında yeterli suç ve deliller oluşmamış ki, görevine iade edildi. Bu süreci demokratikleşmenin ve hukuk devletinin bir parçası olarak görmek gerekir.”
