TRT World Forum 2025’e katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sudan’ın El Faşir kentinde sivillere yönelik gerçekleştirilen saldırılara sert tepki gösterdi. Paramilter Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) gerçekleştirdiği katliamı “insanlık suçu” olarak niteleyen Erdoğan, “Masum sivillere yapılan zulmü en güçlü şekilde lanetliyoruz. Bu vahşet bir an önce sona ermeli” dedi.
Erdoğan’ın sözleri, El Faşir’de yaşanan ve dünya kamuoyunu derinden sarsan görüntülerin ardından geldi. Cumhurbaşkanı, sadece Sudan değil, Gazze’den Ukrayna’ya kadar yaşanan her krizin karşısında Türkiye'nin net bir duruş sergilediğini de vurguladı.
“Dünya beşten büyüktür” mesajı yine gündemdeydi
Forumda konuşan Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni bir kez daha hedef aldı. “İnsanlığın karşı karşıya olduğu krizlerde BMGK çözüm üretmekten çok uzak” diyerek yapının adaletsizliğine dikkat çekti. Erdoğan, “Dünya beşten büyüktür” sözünü yineleyerek, küresel düzenin güncellenmesi gerektiğini ifade etti.
Gazze ve İsrail hakkında net mesajlar: “Zalimin kim olduğunu biliyoruz”
Konuşmasında İsrail’in Gazze’deki saldırılarına da değinen Erdoğan, çocukların, gazetecilerin ve sivillerin hedef alındığını belirterek “İsrail artık zalimin ta kendisidir. Bu zulmü kabul etmiyoruz” dedi. Türkiye’nin Filistin’i desteklemeye devam edeceğini söyleyen Erdoğan, iki devletli çözüm vurgusunu yineledi.
Aile yapısı ve sosyal medya eleştirisi
Erdoğan, konuşmasının bir bölümünde ise dijitalleşmenin aile kurumuna zarar verdiğini ifade etti. Sosyal medya platformlarında teşvik edilen yaşam tarzlarını eleştiren Cumhurbaşkanı, “Aile müessesesi ciddi bir saldırı altındadır. Mahremiyet duygusu zayıflatılıyor, ahlaki erozyon normalleştiriliyor” şeklinde konuştu.
Sudan’da neler yaşanıyor?
Sudan'ın kuzeyindeki El Faşir şehri, paramiliter HDK güçlerinin son saldırılarıyla adeta kan gölüne dönmüş durumda. Yerel kaynaklara göre sadece son haftalarda 2 binden fazla sivil öldürüldü, 250 bin kişi de kentten kaçmak zorunda kaldı. Sosyal medyaya yansıyan vahşet görüntüleri insanlık vicdanını sarsarken, uluslararası toplumdan hâlâ ciddi bir adım atılmadı.
