TBMM’de terörle mücadelede yeni bir sürecin parçası olarak kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, siyasi kulisleri sarsan bir gündemle karşı karşıya. Komisyonun Abdullah Öcalan’la İmralı’da görüşme ihtimali, hem Ankara siyasetinde hem de kamuoyunda geniş yankı buldu. Özellikle CHP içinde İmralı'ya gidilsin mi, gidilmesin mi? tartışmalarının yaşandığı ve bu konuda oylama yapıldığına dair iddialar, dikkatleri muhalefet cephesine çevirdi.
Sözcü manşeti: “7’ye 4 ret” krizi
Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk’ün, CHP’li komisyon üyeleri arasında yapılan gizli oylamayı ifşa ettiği iddia edilen haberi, günün en çok konuşulan konularından biri oldu. Habere göre CHP'nin komisyondaki üyeleri arasında yapılan değerlendirme toplantısında, “İmralı’ya gidilmesin” yönünde 7’ye karşı 4 oyla bir tutum benimsendi.
İmralı’ya “gidelim” diyenler:
Sezgin Tanrıkulu
Oğuz Kaan Salıcı
Okan Konuralp
Taşkın Özer
“Gidilmesin” diyenler ise:
Murat Emir
Umut Akdoğan
Gökçe Gökçen
Murat Bakan
Nurhayat Kayışoğlu
Türkan Elçi
Salih Uzun
Bu tablo, hem CHP tabanında hem de genel siyasi atmosferde yankı bulurken, partinin iç dengeleri açısından da ciddi bir tartışma başlattı.
CHP’den sert yalanlama: “Oylama yapılmadı, karar alınmadı”
Gözlerin çevrildiği açıklama ise CHP Grup Başkanvekili Murat Emir’den geldi. Emir, X (eski adıyla Twitter) hesabından yaptığı paylaşımda, Sözcü’deki haberi yalanladı:
“Komisyon üyesi arkadaşlarımızla Komisyon çıkışında bir değerlendirme toplantısı yapılmış ancak herhangi bir oylama yapılmamış veya herhangi bir karar alınmamıştır. Konuyu partimizin yetkili kurulları ayrıntılı bir şekilde değerlendirecek ve kamuoyu ile paylaşılacaktır.”
Bu açıklamayla birlikte “İmralı oylaması” iddiası parti içinden yalanlanırken, kamuoyunda "Gizli bir eğilim yok mu?", "CHP nasıl bir tutum alacak?" soruları yeniden gündeme geldi.
Gözler Cuma günkü toplantıya çevrildi
İddiaların odağındaki Komisyon, 22 Kasım Cuma günü kritik bir toplantıya hazırlanıyor. Gündemdeki en dikkat çekici başlık, komisyon üyelerinin Abdullah Öcalan’la İmralı’da yüz yüze görüşme yapıp yapmayacağı olacak. Konunun oylanması ve resmi bir tutum belirlenmesi bekleniyor.
Komisyonun bu yönde adım atması halinde, “çözüm süreci” benzeri bir iklimin yeniden mi doğacağı, yoksa sadece sembolik bir temasla mı sınırlı kalacağı belirsizliğini koruyor.
Siyasi kulisler kaynıyor: CHP’de görüş ayrılığı mı var?
CHP cephesinde, resmi olarak “oylama yapılmadı” denilse de, kulislerde farklı sesler yükseliyor. Sezgin Tanrıkulu ve Oğuz Kaan Salıcı gibi isimlerin, daha önce de benzer konularda “iletişime açık olunması gerektiği” yönünde açıklamaları bilinirken, bazı milletvekillerinin kesin bir tavırla karşı durduğu öne sürülüyor.
Bu durum, CHP içinde hassasiyetlerin ve eğilimlerin farklılaştığını, özellikle Kürt meselesi ve terörle mücadelede nasıl bir dil kullanılacağına dair içsel tartışmaların derinleştiğini gösteriyor.
AK Parti ve diğer partilerde de istişare trafiği
İktidar cephesinde ise konuyla ilgili değerlendirme toplantıları sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, sürecin “millî birlik ve kardeşlik ekseninde yürütülmesini” istediği iddia edilirken, AK Parti’nin de bu konuda nasıl bir tutum alacağı merak konusu. MHP'nin ise İmralı’ya görüşme fikrine net bir biçimde karşı olduğu belirtiliyor.
