Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin savunma sanayisindeki en kritik projelerinden biri olan milli muharip savaş uçağı KAAN hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. TRT Haber canlı yayınında konuşan Fidan, ABD’nin KAAN motoru lisans sürecini durdurduğunu belirterek, “Karşı taraf mantıklı izah getiremezse, milli güvenliğim bunu başka yerden almayı gerektirir” dedi.
“KAAN’ın motorları ABD Kongresi’nde bekletiliyor”
Bakan Fidan, geçtiğimiz haftalarda da BM 80. Genel Kurulu kapsamında bulunduğu New York’taki Türkevi’nde KAAN projesine yönelik uygulanan örtülü yaptırımlar hakkında konuşmuştu. Fidan, KAAN’ın motorlarının lisans sürecinin ABD Kongresi tarafından dondurulduğunu ve bu durumun siyasi bir engele dönüştüğünü vurgulamıştı.
Bu açıklamalar sonrası sosyal medyada "KAAN gerçekten milli mi?" tartışmaları alevlenmişti. Fidan ise bu tartışmalara net bir dille yanıt verdi.
“Dezenformasyonla yürütülen tartışmaları reddediyorum”
KAAN’ın motoru üzerinden yapılan spekülasyonlara tepki gösteren Hakan Fidan, “Milli güvenlik meselesi, sosyal medya tartışmalarının çok üstündedir. Dezenformasyon ve propaganda ile bu alanı gölgelemeye çalışanları ciddiye almıyorum” dedi.
Bakan, Aselsan, TAI, Roketsan, Baykar, BMC, Havelsan gibi kurumlarda görev yapan binlerce mühendisin emeğine dikkat çekerek, “Yüzde 20'lerden yüzde 80’e çıkan yerlilik oranı küçümsenemez. Bu bir devlet başarısıdır” sözleriyle eleştirilere sert çıktı.
“Bu yaptırımları kaldırmak benim görevim”
Fidan, Dışişleri Bakanı olarak önceliklerinden birinin, Türkiye’ye uygulanan açık ve örtülü savunma sanayi yaptırımlarını kaldırmak olduğunu belirtti.
“Bu listeler Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından bize iletiliyor. Biz de hangi ülke neyi kısıtlamış, hangi mühimmatın tedariğinde sorun var, bunun üzerine çalışıyoruz” dedi.
Fidan, şimdiye kadar Kanada, Hollanda, Norveç, Belçika ve büyük ölçüde Almanya ile sorunların çözüldüğünü belirtirken, ABD’deki yaptırımların bir kısmının hâlâ sürdüğünü ifade etti.
“Vermeyen olursa, başka yerden alırız”
Yaptırımların kaldırılmaması durumunda Türkiye’nin alternatif üreticilere yönelmesinin kaçınılmaz olduğunun altını çizen Fidan, şu ifadeleri kullandı:
“Ben senden bunu almak istiyorum. Ama sen vermezsen, benim alternatifim var. Milli güvenliğim gereği başka yerden alırım. Bu muhatabın bilmesi gereken bir şey.”
Fidan, bu söylemin bir tehdit değil, Türkiye’nin egemenlik hakkı ve güvenlik politikası gereği atılabilecek adımlardan biri olduğunu vurguladı.
“Bu bir siyasi kuşatma meselesi, yalnızca motor değil”
Fidan, Türkiye’nin savunma sanayisinde yaşadığı engellemelerin yalnızca KAAN motoru ile sınırlı olmadığını da belirtti.
“Türkiye’ye karşı uygulanan açık ve kapalı kısıtlamalar, aslında görünür-görünmez kuşatma planlarının bir parçası. Diplomaside başarılı olamazsanız, bu işler askeri sahaya taşınır” diyerek konunun çok daha derin bir jeopolitik boyutu olduğuna işaret etti.
