Öykücü, şair, yazar ve Yedi İklim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ali Haydar Haksal ile ilgili bir hatıra programı tertip edildi. Programda Haksal’ın 50 yıllık yol arkadaşı, yazar ve eleştirmen Âlim Kahraman, Dr. Mahmut Babacan ve şair, yazar Ömer Hatunoğlu birer konuşma yaptı. Haksal’ın 1970’li yılların sonlarına doğru ilk yazılarını ve şiirlerini Yasir Vurgun müstearıyla yayınladığı Yenidevir gazetesi kültür sanat sayfasındaki günleri de konuşuldu. Şair, yazar Şakir Kurtulmuş’un yönetimindeki programda yer yer duygusal anlar yaşandı. Kurtulmuş program boyunca Haksal metinlerinden kısa pasajlar okudu.
Âlim Kahraman: Haksal öykülerini birkaç kez okumak gerekebilir
Eleştirmen Âlim Kahraman yaptığı konuşmada Haksal ile dostluklarının üniversite yıllarına dayandığını, aralarındaki 5 yaşa rağmen abi-kardeş ilişkisinden ziyade arkadaşlığın, dostluğun, yoldaşlığın öne çıktığını dile getirdi. Önce mektuplaşmalarla başlayan dostluğun Mavera dergisinde birlikte yazmaya, Yedi İklim dergisini kurmaya hatta kapı komşuluğuna kadar ilerlediğini söyledi. Kahraman Haksal için, “Onun kendine has bir öykü dili var. Bireyin iç dünyasının öne çıktığı bu öyküleri birkaç kez okumak gerekebilir. Çünkü bazen ben diliyle konuşanın kim olduğunu tespit etmek zor olabiliyor” dedi.
Dr. Mahmut Babacan: Bu entelektüel çaba çok önemli
Mahmut Babacan da yaptığı konuşmada Haksal’ın düşünce olarak İslâm medeniyetini merkeze almakla birlikte özellikle Batılı ve Rus yazarların İslâm’a bakışlarını dört ciltlik Doğu Işığı adlı eserde bir araya getirdiğini ifade etti. İslâm’ın Batı üzerindeki etkisinin, Batılıların bazı ön yargılarının ve ikircikli tutumlarının masaya yatırıldığı eserlerde Donkişot, Cervantes, Kazancakis, Juan Goytisolo, Dostoyevski, Tolstoy, Voltaire, Gérard de Nerval, Ernest Renan, Victor Hugo, Montaigne gibi birçok ismin düşüncelerinin tahlile çalışıldığını dile getiren Babacan bu entelektüel çabanın önemine vurgu yaptı.
Ömer Hatunoğlu: Dergiciliği burada öğrendik
Ömer Hatunoğlu ise konuşmasında 2015 yılından beri dergi mutfağında olduğunu, dergiciliğe dair birçok kritik noktayı, ayrımı burada öğrendiğini dile getirdi. Dergide öğrendiği en önemli şeyin bir ayağını kendi medeniyet değerlerimize dayandırırken bir ayağımızla da dünyaya açılmak olduğunu söyledi. Hatunoğlu yaptığı konuşmada “Tanzimat’tan bu yana yaşadığımız medeniyet krizi için belki de yegâne çözüm pergel metaforunda gizli. Bir ayağımızı İslâm medeniyetinde sabitleyerek bütün bir insanlığa açılabiliriz” diye konuştu.
Haksal: Nereden geldiğimizi hep aklımızda tutmaya çalıştık
Program sonunda bir teşekkür konuşması yapan Ali Haydar Haksal zaman zaman duygu dolu anlar yaşayarak şunları ifade etti: Çok zor şartlar altında okuduk. Kardeşlerimle yetim büyüdük. Maddi zorluklardan 5 yıl ortaokula geç başladım. Üniversite yıllarında Erzurum’da param bitince okulu bırakıp yeni başladığım imamlığa dönmek istedim, biletimi almış tam döneceğim sırada Orhan Okay Hoca bana burs çıkararak okumama aracılık etti. Zorlu yollardan geçerek buralara kadar geldik. Nereden geldiğimizi hep aklımızda tutmaya çalışıyoruz. Ağır hastalık dönemlerim oldu. Ameliyatlar, kemoterapiler… Zaman zaman etrafımız dağıldı. Hastalık dönemimde 3 ay gibi kısa bir sürede Hz. Ebubekir kitabını kaleme aldım. Çok şükrediyorum. Herkese çok teşekkür ediyorum.