Yenidevir Gazetesi Genel Can Holding operasyonunda kimler tutuklandı? Turgay Ciner hakkında ne karar verildi?

Can Holding operasyonunda kimler tutuklandı? Turgay Ciner hakkında ne karar verildi?

İstanbul merkezli yürütülen Can Holding soruşturmasında ikinci dalga operasyonların ardından 11 şüpheli hakkında tutuklama talebiyle mahkemeye sevk kararı çıktı. Soruşturma derinleştikçe hem medya hem de finans sektörlerini kapsayan çarpıcı bağlantılar ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında Ciner Grubu'na ait onlarca şirkete kayyum atanırken, yurt dışında olduğu tespit edilen iş insanı Turgay Ciner hakkında da tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.

3 Dakika
Okunma Süresi

İstanbul merkezli yürütülen Can Holding soruşturmasında ikinci dalga operasyonların ardından 11 şüpheli hakkında tutuklama talebiyle mahkemeye sevk kararı çıktı. Soruşturma derinleştikçe hem medya hem de finans sektörlerini kapsayan çarpıcı bağlantılar ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında Ciner Grubu'na ait onlarca şirkete kayyum atanırken, yurt dışında olduğu tespit edilen iş insanı Turgay Ciner hakkında da tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, "çıkar amaçlı suç örgütü kurma, yönetme, üye olma" ve "kara para aklama" gibi ciddi suçlamalarla 11 şüpheli, sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Bu kişiler arasında Mehmet Kenan Tekdağ, Mehmet Remzi Sanver, Emin Şahin, Serap Özgür ve Abdulselam Yıldız gibi dikkat çeken isimler de bulunuyor.

Aynı soruşturma çerçevesinde 14 şüpheli hakkında adli kontrol tedbiri uygulanması kararı verildi. Bu isimler arasında Zuhal Can, Betül Can ve Cengiz Bingöl gibi holdingle ilişkili kişilerin de yer alması dikkat çekti.

MASAK Raporu Her Şeyi Başlattı: Faturasız İşlem, Sahte Belge, Aklanmış Para

Soruşturmanın fitili, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporlarıyla ateşlendi. Raporda, Can Holding çatısı altında faaliyet gösteren çok sayıda şirketin, kaynağı belirsiz paraları sistematik biçimde dolaşıma soktuğu, faturasız ticari faaliyetlerle vergi yükümlülüklerini azalttığı ve sahte belgelerle finansal izleri gizlemeye çalıştığı tespit edildi.

Örgütün liderliğini ise Kemal Can ve Mehmet Şakir Can isimli şahısların yürüttüğü iddia ediliyor. Bu yapının farklı sektörlerde kurduğu şirketlerle denetim mekanizmalarını zorlaştırarak hem yasal denetimlerden kaçtığı hem de yasadışı gelirlerini meşru gösterdiği öne sürülüyor.

Medya ve Eğitim Sektörü de Dosyada: Show TV, Habertürk, Doğa Koleji

Soruşturmanın en çarpıcı yönlerinden biri, medya, eğitim, enerji ve finans sektörlerine uzanması oldu. Kayyum atanan şirketler arasında şu dikkat çekici isimler bulunuyor:

Show TV Yayıncılık AŞ

Habertürk Gazetecilik AŞ

Doğa Okulları İşletmeciliği AŞ

HT Spor Televizyon AŞ

Boğaziçi Radyo ve Televizyon Yayıncılığı AŞ

Toplamda 121 şirkete el konulmuş, bunların yönetimi TMSF’ye devredilmişti. İkinci dalgada ise 18 yeni şirkete daha kayyum atandı. Eğitimden sigaraya, enerji şirketlerinden medyaya kadar birçok sektörde faaliyet gösteren şirketlerin adı, "suçtan elde edilen gelirlerin aklanması" başlığıyla dosyada yer aldı.

Turgay Ciner’e Tutuklama Kararı, Oğlu Atilla Ciner Tutuklandı

Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında, Can Holding’in Ciner Medya Grubu'nu satın aldığı süreçte bazı usulsüzlüklerin tespit edildiği açıklandı. Bu bağlamda, yurt dışında olduğu belirtilen Turgay Ciner hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.

Ciner Grubu’na ait şu medya şirketlerinin de inceleme altına alındığı bildirildi:

Ciner Medya TV Hizmetleri AŞ

C Görsel Yayınları AŞ

Kanal 1 Prodüksiyon AŞ

C Yapım Filmcilik AŞ

CİNER Dijital Yayın Hizmetleri AŞ

Ayrıca Turgay Ciner’in oğlu Atilla Ciner ve Ciner Glass UK İcra Kurulu Başkanı Gökhan Şen tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Soruşturma Nereye Uzanacak?

Savcılık kaynakları, dosyada uluslararası bağlantılar ve off-shore hesaplar ile ilgili yeni incelemelerin sürdüğünü belirtirken, operasyonun 3. dalgasının da gündemde olduğunu aktarıyor. Uzmanlara göre, bu tarz geniş kapsamlı finansal soruşturmalar, yalnızca bireylerin değil, devasa şirket ağlarının denetim altına alınması açısından önem taşıyor.