2026 yılı itibarıyla yurt dışından getirilen telefonların Türkiye'de kullanılabilmesi için zorunlu olan IMEI kayıt ücreti yüzde 25,49 zamlanarak 57 bin TL’yi aştı. Yeni ücret 1 Ocak’tan itibaren geçerli olacak.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ekim ayı enflasyon verileriyle birlikte 2026’da uygulanacak Yeniden Değerleme Oranı da belli oldu. Enflasyonun ekimde aylık yüzde 2,55, yıllık ise yüzde 32,87 olarak açıklanmasının ardından, vergi ve harçlara esas teşkil eden Yeniden Değerleme Oranı yüzde 25,49 olarak belirlendi.
Bu oran, yalnızca vergilerde değil; pasaport, ehliyet ve cep telefonları gibi birçok başlıktaki harçlarda da otomatik artış anlamına geliyor. En çok dikkat çeken başlıklardan biri ise IMEI kayıt ücreti oldu. Çünkü zam oranı cep telefonu kullanıcılarını doğrudan etkileyecek.
IMEI kayıt ücreti ne kadar olacak? 2026 zammı cep yakacak
Şu anda 45.614 TL olan yurt dışı telefon kayıt ücreti, 1 Ocak 2026 itibarıyla tam %25,49 oranında artışla 57.241 TL'ye yükselecek. Bu, özellikle yurt dışından telefon getirip Türkiye’de kullanmak isteyenler için oldukça ciddi bir maliyet anlamına geliyor.
Üstelik yalnızca bu ücreti ödemek yetmiyor. IMEI kaydı için vergi dairesinden alınan ödeme makbuzu ile birlikte e-Devlet üzerinden başvuru yapılması gerekiyor. Başvuru yapılmadığı takdirde cihaz 120 gün içinde mobil şebekeye kapanıyor ve kullanılamaz hale geliyor.
IMEI kaydı yapılmazsa ne olur? Süre ve yaptırım ne kadar ciddi?
Yurt dışından gelen telefonlar, Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra 120 gün boyunca aktif şekilde kullanılabiliyor. Ancak bu sürenin sonunda IMEI kaydı yapılmamış cihazlar otomatik olarak iletişime kapatılıyor. Bu da hem telefon görüşmelerini hem de internet bağlantısını devre dışı bırakıyor.
Kayıt yapılmadığında, cihaz sadece Wi-Fi üzerinden çalışabiliyor. Bazı kullanıcılar farklı yollarla bu süreci aşmaya çalışsa da, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), yasal yollar dışında yapılan IMEI işlemleri için cezai yaptırımlar uygulayabiliyor.
Yurt dışı telefon almak hâlâ mantıklı mı?
Yeni IMEI kayıt ücretiyle birlikte, örneğin yurt dışından 40 bin TL’ye alınan bir telefon, Türkiye'de kullanılabilmesi için en az 97 bin TL’lik bir maliyet oluşturacak. Bu durumda, "yurt dışından telefon getirmek ekonomik mi?" sorusu yeniden gündeme geliyor.
Döviz kuru, IMEI kayıt ücretleri ve vergi oranları birlikte değerlendirildiğinde, Türkiye’den telefon almakla aradaki fark kapanmaya başladı. Bazı modellerde hâlâ kâr edilebiliyor olsa da, özellikle iPhone gibi üst segment telefonlar için yurt dışı alternatifi artık o kadar avantajlı değil.
Peki bu ücret neden artıyor? Zam oranı nasıl belirleniyor?
Her yıl sonu açıklanan Yeniden Değerleme Oranı, vergi, harç ve ceza kalemlerinde bir sonraki yıl uygulanacak artış oranını belirliyor. Bu oran, geçmiş 12 ayın üretici fiyat endeksleri ve TÜİK’in verilerine dayanarak belirleniyor. 2025’in yeniden değerleme oranı %25,49 olarak açıklandığı için tüm resmi ücretler de aynı oranda artırılıyor.
Bu otomatik sistem, hükümetin doğrudan müdahalesi olmadan işliyor ve vergi gelirlerini enflasyona karşı korumayı amaçlıyor. Ancak vatandaş cephesinde, özellikle teknolojik ürünlerdeki maliyet artışı daha fazla hissediliyor.
2026 yılıyla birlikte, IMEI kayıt ücretlerinin yüksekliği nedeniyle kullanıcıların yurt dışından telefon getirme alışkanlıklarında ciddi değişiklikler olabilir. 57 bin TL’yi aşan bu ücret, yalnızca yurt dışı cihazlara değil, genel olarak telefon piyasasına da etki edecek gibi görünüyor.
Telefon almayı planlayanların, özellikle yıl sonuna kadar harekete geçmeleri durumunda %25’lik zamma takılmadan daha uygun maliyetle işlem yapabileceklerini unutmamaları gerekiyor.
